Görüş Bildir

Ramazan Orucunun Sevabı

Ramazan orucunun sevabı. Ayet ve hadislerde Ramazan

Oruç ibadeti, insanın başkalarına gösteriş yapma (riya) hastalığının en az olduğu bir ibadettir. Çünkü orucun dışarıdan görülebileceği apaçık bir belirtisi yoktur. İnsan, sadece Allah rızası için yemeyi, içmeyi, cinsî münasebeti terketmiştir. Bu yüzden sevabı çoktur. Nitekim sevgili Peygamberimiz’den [s.a.v] nakledildiğine göre Rabbimiz şöyle buyurmuştur:

Oruç benim içindir. Onun karşılığını ben vereceğim.” (Buhârî, Savm, 2, 9)

Yine Resûlullah Efendimiz [s.a.v] ramazan ayının önemi hakkında bizlere bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:

“Ramazan ayının ilk gecesi girince şeytan ve cinlerin şerli olanları zincire vurulur, cehennem kapıları kapatılır ve hiçbiri açılmaz. Cennetin kapıları açılır, hiçbiri kapanmaz ve bir seslenen şöyle haykırır: ‘Ey hayır isteyen, ibadet ve kulluğa gel! Ey şer dileyen, günahlarından vazgeç!’ Allah’ın ateşten âzat ettiği kimseler vardır ve ramazan boyunca bu iş her gece yapılır.” (Tirmizî, Savm, 1)

Oruçlu kimseye iftar ettirmenin sevabı. Ayet ve hadislerde iftar vermenin sevabı.

Oruçluya İftar Ettirmenin Sevabı


Selmân-ı Fârisî [r.a], şöyle rivayet eder:

“Resûlullah [s.a.v] şaban ayının son günü bize bir hutbe okudu ve buyurdu ki:

‘Ey insanlar! Büyük bir ayın gölgesi üzerinize düşmüş bulunuyor. O ayın içinde bulunan Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. Cenâb-ı Hak [c.c], bu ayda oruç tutmayı farz ve geceleri ibadet etmeyi nâfile kılmıştır. Kim bu ayda hayırlı bir haslet ile Allah Teâlâ’ya yaklaşırsa, diğer aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap kazanır. Yine bu ayda bir farzı yerine getiren diğer aylarda yetmiş farzı yerine getirmiş gibi sevap kazanır.

Bu ay sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. Bu ay yardımlaşma ayıdır. Bu ayda müminin rızkı artar. Kim bu ayda bir oruçluya iftar ettirirse, bir köle âzat etmiş gibi sevap kazanır ve günahları mağfiret edilir.’

Bu sözler üzerine biz dedik ki:

‘Ey Allah’ın Resûlü [s.a.v]! Bizim hepimiz bir oruçluyu iftar ettirecek imkâna sahip değiliz.’

Resûlullah [s.a.v] sözlerine şöyle devam etti:

Oruçluya bir içim süt, bir içim su ve birkaç hurma vererek iftar ettirene de Allah Teâlâ bu sevabı verir. Kim bir oruçlunun karnını doyurursa, Cenâb-ı Hak onun günahlarını mağfiret eder. Yine onu benim kevser havuzumdan içirir ve ondan sonra hiç susuzluk çekmez. Oruç tutan kişinin sevabından bir şey eksilmeden, kendisinin kazandığı sevap kadar da iftar ettiren kişiye sevap verilir.

Bu ay öyle bir aydır ki, öncesi rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden âzat olmaktır. Bu ayda kölesinin (hizmetçisinin, işçisinin) işini hafifleten kişiyi Allah Teâlâ ateşten âzat eder.

Bu ayda şu dört haslete sıkıca sarılın; iki haslet ile Rabb’inizin rızâsını kazanır, ikisine ise her zaman ihtiyaç duyarsınız. Rabb’inizin rızâsını kazandıracak iki haslet şudur: Allah’tan başka ilâh bulunmadığına şehadet etmek ve Allah’tan günahların bağışlanmasını dilemek. Her zaman ihtiyaç duyduğumuz iki haslet ise, Rabb’imizden cenneti istemek ve cehennemden O’na sığınmaktır.” (Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 3695)

Bakınız: Oruçluya İftar Ettirmenin Sevabı

Oruç tutmanın sevabı. Ayet ve hadislerde oruç tutmanın sevabı.

Oruç Tutmanın Sevabı


Oruç tutan kimse, eline, diline hâkim olup niyetini de güzel yaptıktan sonra onun bütün fiilleri ibadet olmaktadır. Nitekim Resûlullah [s.a.v] oruç tutan kimsenin uykusunun dahi ibadet olacağını buyurmaktadır:

Oruçlunun uykusu ibadet, susması tesbihtir. Amellerinin karşılığı kendisine kat kat fazlasıyla verilir. Onun duaları makbul, günahları mağfurdur.” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr. 23562)

Ebû Hüreyre’den [r.a] rivayet edilen bir başka hadiste de Resûlullah Efendimiz [s.a.v], Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu bildirmektedir:

“İnsanoğlunun yaptığı her iyiliğin karşılığı, on katından yedi yüz katına kadar sevapla katlandırılarak verilir. Oruç bundan müstesnadır. Çünkü o, benim için yapılmıştır ve onun karşılığını da bizzat ben vereceğim. (Oruç tutan kul) benim için isteklerini (şehvetlerini), yemeseni (içmesini) terketmiştir. Oruç tutan için iki sevinç vardır. Biri iftar anında orucunu açarkenki sevinci, diğeri de Rabb’ine kavuştuğu andaki sevinci. Yemin olsun ki, oruç tutanın ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/266)


Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Hüseyin Okur - Üç Aylar



nizami hayat logo