Oruçluya İftar Ettirmenin Sevabı

Peygamber Efendimiz [s.a.v] bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

“Kim oruçlu birine iftar ettirirse, ona, oruç tutanın sevabından hiçbir şey eksiltilmeksizin kazandığı sevabın aynısı vardır.” (Tirmizî, Savm, 82)

Hz. Âişe’den [r.anhâ] rivayet edilen bir hadiste ise bu konuya şöyle değinilmiştir:

“Her kim bir oruçluya iftar ettirirse, yiyeceğin kuvveti onun bedeninde olduğu müddetçe, yemek yedirene sevap yazılmaya devam eder.” (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat, nr. 7136)

Selmân-ı Fârisî’den [r.a] merfû olarak rivayet edilen bir hadiste, Allah Resûlü [s.a.v] şöyle anlatmıştır:

“Ramazan paylaşım ayıdır. Ramazan müminin rızkının artırıldığı bir aydır. Her kim bu ayda bir oruçluya iftar ettirirse, bu onun günahları için bir mağfiret, cehennemden kurtuluş beratı olur. Oruç tutanın sevabından hiçbir şey eksiltilmeden iftar ettirene de verilir.”

Bunun üzerine sahabeden bazıları Resûlullah’a [s.a.v],

- Ey Allah’ın Resûlü [s.a.v]! Herkes öyle iftar ettirecek güçte değil (Bizler sevabı ve mükâfatı nasıl elde edeceğiz?), diye sordular.

Nebî [s.a.v] buyurdular ki:

- Allah Teâlâ bu ecri ve mükâfatı, su ile karıştırılmış süt ile veya bir hurma ile veya bir bardak su ile de olsa iftar ettiren kimseye verir. Her kim bir oruçluya bu şekilde iftar ettirirse, Allah Teâlâ o kimseye benim havz-ı kevserimden içirir. O kimse artık cennete girene kadar hiç susamaz.” (İbn Huzeyme, Sahîh, nr. 1887)

Ramazan, yüce Allah’ın kullarına rahmet ve mağfiret rüzgârlarını estirdiği, onları cehennem ateşinden âzat ettiği bir aydır. Allah [c.c], mahlûkata karşı merhametli olan kuluna merhamet eder. Nitekim bir hadiste Nebî [s.a.v],

“Yüce Allah ancak merhametli kullarına merhamet eder.” (Buhârî, Cenâiz, 31)

İşte, her kim oruç tutanlara yedirme, içirme, ihtiyaçlarını giderme vb. şekillerde merhamet ederse, Allah da [c.c] ona, karşılığını verir.


Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Hüseyin Okur - Üç Aylar