Hindistan’ın En Büyük Fitne Hareketi Kadıyanilik
I. Cihan Harbi, sadece Osmanlı gibi İslâm dünyasının en büyük ve en güçlü devletinin tarih sahnesinden çekilmesiyle sonuçlanmamış, bir dönem barış ve huzur içerisinde yaşayan âlem-i İslâm için pek çok sapkın ve bölücü hareketlere de zemin hazırlamıştı.
Daha savaşın başladığı yıllara gelmeden İngilizler müslüman nüfusun yoğun olduğu Hindistan’da İmam-ı Rabbani gibi ariflerin izinden giden İslâm âlimlerini tek tek şehit ettiler. 1857’deki İngiliz işgali sırasında gerçekleşen katliam nedeniyle, tebliğ faaliyetleri artık bireysel bir çerçevede yürütülmeye başlandı. Doğrudan işgal etmektense, ülkelerdeki farklı etnik ve dini unsurları birbirine düşürerek ayrıştırma siyasetini icra eden İngilizler, Hindistan’da Kadıyaniliği ortaya çıkarmışlardı.
Başta İngilizlere karşı müslümanlarla birlikte hareket ediyormuş gibi görünen Gulam Ahmed Kadıyani, bugün İslâm coğrafyasında örneğine hayli sık rastladığımız mehdilik söylemiyle ortaya çıktı. 1885’te kendisini “asrın müceddidi” ilan eden Gulam Ahmed, bir süre sonra da İsa aleyhisselamın sıradan insanlar gibi öldüğünü, göğe çekilmediğini ve Allah’ın kendisini hıristiyan ve müslümanlar tarafından kıyametin kopmaya yakın olduğu dönemde beklenen mehdi ve mesih olarak gönderdiğini açıkladı.
Ölümünden sonra da, bir grup takipçisi tarafından peygamberliği ilan edildi!
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Mostar Dergisi - Sayı:173 s.12