Görüş Bildir

Hz. Âsiye'nin Hayatı

Hz. Âsiye’nin hayatı. Hz. Âsiye hakkında Kur’an’da geçen ayetler. Hz. Âsiye kısaca hayatı.

Hz. Musa’nın Annesi


Şu ihtiyar yeryüzü ne zulümler gördü. Nice çocuklar annelerinden ayrıldı. Nice masum yavruya kıyıldı. İşte Musa gibi bir yüce peygamberi doğuran büyük anne de böyle zorlu bir imtihanla başbaşaydı. Mısır meliki Firavun bir rüya görmüştü. Kâhinler rüyasının izahatını şöyle yapmışlardı: İsrâiloğulları’ndan biri çıkacak ve saltanatına son verecek. Öfkeden âdeta çıldıran zalim melik yeni doğan tüm erkek bebeklerin katlini emretmişti. Hz. Musa’nın annesi kundaktaki yavrusunun derdine düşmüştü. Zalimlerin eline düşer korkusuyla gözüne uyku girmiyordu. Allah’a yalvarıyor, âdeta inliyordu. Cenâb-ı Hakk’ın yardımı bu tevhid ehli kadına yetişiyor ve çocuğu emzirmesi, korku anında ise suya bırakması emrediliyordu. Böylece bu, derecesi âli hanım, Allah tarafından ilhama muhatap alınmıştı. Hz. Musa’nın annesi huzur ve sekinet dolmuştu. Izdırabı ve korkusu izale olmuştu. Allah [celle celâluhû] onu şöyle teselli etmişti: 

“Musa’nın annesine, ‘Onu emzir, bir tehlikeye uğramasından korktuğun zaman onu denize (Nil’e) bırak, korkma, üzülme. Çünkü biz onu sana döndüreceğiz ve peygamberlerden kılacağız’ diye ilham ettik” (Kasas 28/7).

Hz. Asiye kimdir. Hz. Asiye kimin annesi. Hz. Asiye’nin çocukları. Hz. Asiye kimin eşi.
 

Hz. Âsiye Kimdir?


Firavun’un askerlerinin çocuğu bulmalarından endişe ettiği bir vakit kalbine ilham olunan hakikate uyarak bebeği Nil nehrine, sandık içinde bıraktı. Artık onun için Allah’a tevekkülden başka bir yol kalmamıştı. Yüreğinin yangını olsun istemiyordu. O Mevlâ’nın kendisine gösterdiği yolda hareket etmişti. Yine de anne yüreği çırpınıyordu. Suyun içinde bata çıka yürüyen sandığı kısa sürede Firavun’un askerleri aldılar ve melikin yanına getirdiler. Allah Teâlâ kundaktaki bu bebeği Firavun’un karısı Hz. Âsiye’ye sevdirdi. Allah bir işi murad etti mi elbette onun için bir vesile de yaratırdı. Hz. Âsiye’nin evladı olmuyordu. Bulunan bebeğin kendi evladı olmasını istedi. Bu olay Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle anlatılmıştır:

“Nihayet Firavun ailesi kendilerine düşman ve üzüntü kaynağı olacak olan o çocuğu bulup aldı. Şüphesiz Firavun, (veziri) Hâmân ve onların askerleri hata yapıyorlardı. Firavun’un karısı şöyle dedi ki: ‘Bana da, sana da göz aydınlığı (bir çocuk)! Sakın onu öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz.’ Oysaki onlar (olacak şeylerin) farkında değillerdi” (Kasas 28/8-9).

Firavun, Hz. Âsiye’nin isteğini ve ısrarını dikkate alarak onun öldürülmemesine karar verdi. Hem kendi sarayında evladı gibi yetişecek biri saltanatına kastedecek kimse olamaz diye düşündü. Böylece Mevlâ Teâlâ bebeği çocukların öldürüldüğü bir dönemde bizzat Firavun’un sarayında, saray himayesinde korudu.

Hz. Asiye Firavun’un sarayında nasıl iman etti. Firavun’un sarayında büyüyen peygamber.

Firavun’un Sarayında Gerçekleşen Mucize


Hz. Musa’nın annesi ve kız kardeşi sandığı uzaktan gözetlemişlerdi. Firavun’un adamlarının aldığını görmüşlerdi. Annesi, bebeğinin son durumunu öğrenmek istiyordu. Endişesine hâkim olmakta zorlanıyordu. Hemen kız çocuğunu olanları gözetlemesi için gönderdi. Allah Teâlâ annenin gönlünü pekiştirmeseydi kendisini tutamayacak ve bebeğin sahibi olduğunu haykıracaktı. Ancak Allah Teâlâ çocuğun selâmeti için annenin kalbine sekine indirmişti.

Bu arada sarayda bir mucize gerçekleşti. Bebek henüz süt çağındaydı ve emmesi gerekiyordu. Ancak hiçbir bakıcının sütünü kabul etmiyordu. Acıktıkça çığıran bebek herkesi acil bir çare bulmaya zorluyordu. Bebek, Hz. Âsiye’nin himayesinde olduğu için âdeta koca saray seferber olmuştu ancak aciz kalmıştı. Mümin kullarına merhameti çok olan Rabbimiz Kur’an’da şöyle buyurmuştu:

“Biz, daha önce onun, sütanalarını emmemesini sağladık” (Kasas 28/12).

Evet, bu Allah’ın rahmetiydi. Çocuğun cansız bir şekilde ellerinde kalıvermesinden endişe eden saray ahalisi için kendi halindeki bir kız çocuğunun sözü umut oluvermişti. Çocuk annesinin bebeğe bakabileceğini söyledi. Hz. Âsiye bebeğin süt emip emmeyeceğinin denenmesi için kadını çağırttı. Kız çocuğu, Musa’nın ablasından başkası değildi. Sözü de öyle güzel bir yerde söylemişti ki kimsenin aklına başka bir şey gelmiyordu. Hz. Musa’nın annesi de süt emmesi denenecek kadınlardan yalnızca biriydi. Artık kundaktaki Musa [aleyhisselâm] annesini bulmuştu. Kana kana emmeye başladı. O an öyle bir sevinç yaşandı ki kimse süt annesinin gerçek annesi olduğunu düşünmedi. Firavun da çocuğun emmesinden memnun olarak annenin her gün çocuğu emzirmesine karar verdi. Kur’an’da bu hadise şöyle anlatılmıştır:

“Böylece biz, anasının gözü aydın olsun ve üzülmesin, Allah’ın vaadinin hak olduğunu bilsin diye, onu anasına geri döndürdük. Fakat onların pek çoğu bilmezler” (Kasas 28/13).

Hz. Asiye Firavun’un eşi. Firavun’un eşi Hz. Asiye kimdir. Kur’an’da Firavun’un eşi ile ilgili geçen ayetler.

Firavun’un Eşi


Böylece Hz. Âsiye, Hz. Musa’nın ikinci annesi oluvermişti. Oysa Firavun gibi bir bedbahtın eşiydi. Hz. Musa peygamberliğini açıkladığı zaman, ona iman etti. İmanlı ve ihlâslı bir hanımdı. Kur’ân’ı Kerîm’de “Firavun’un eşi” şeklinde bahsedilerek yüce kitabımızda bahsedilen faziletli hanımlar arasında yer almaktadır. Hadis-i şeriflerde ise bizzat “Âsiye” ismiyle anılır. (Ancak bu isim âsi kadın manasındaki ayin ile yazılan Âsiye değil elif ile yazılan Âsiye’dir. Âsi kadın manasındaki Asiye ismi güzel karşılanmamıştır.) Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] onun faziletinden bahsetmiştir. Bir defasında şöyle buyurmuştur:

“Cennet kadınlarının en üstünleri Hatice bint Hüveylid, Fâtıma bint Muhammed, Meryem bint İmrân, Âsiye bint Müzahim’dir.”

İmanından dolayı zulme ve işkenceye uğrayan Hz. Âsiye bir dediği iki edilmeyen saray hayatının ardından yalnızca iman ettiği için kazıklara bağlanmış ve işkence görmüştür. Âsiye validemizin o musibet anında yaptığı içten dua biz müminlere ibret ve kandil olsun, yolumuzu aydınlatsın diye Kur’an’da geçmektedir:

“Rabbim bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun’dan ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!” (Tahrîm 28/11).

Hz. Âsiye annemiz şehadet makamına ulaşarak yaşadığı zulümden ve zalimler topluluğundan kurtulmuştur.

Dünyada Firavun gibi azgın ve gözü dönmüş bir zalimin eşi olmakla sınanan bu büyük hanımın cennet hayatında gönüller sultanı Peygamber Efendimiz’in zevcesi olacağı kaynaklarımızda yer alır. Hz. Âsiye validemizin duasını tekrar bir düşünelim. Ne içten bir duadır ki âlemlerin Rabb’i ve niyazları işiten Allahımız ona misliyle icabet etmiştir: O cennette bir ev yap demişti, Allah [celle celâluhû] cennetin en güzel evinde ona da yer vermiştir. O Firavun’dan ve zalimlerden kurtulmayı dilemişti. Hak Teâlâ ona insanlığın en hayırlılarını ebedî âleminde dost eyledi. Ne güzel, ne kutlu bir son…


Aşağıdaki kaynaklardan faydalanılmıştır:
Saliha Hanımlar - Selim Uğur, Hacer Uğur



nizami hayat logo