Sinirlenince Patlamaya Hazır Bomba Gibi Oluyorum

Bir tehdit hissettiğimizde, engellendiğimizde, kırıldığımızda ya da anlaşılmadığımızda hepimiz öfkeleniyoruz. Az ya da çok bu öfkeyi dindirmek için kendi kendimize baş etme yöntemleri buluyoruz. Bulamadığımızdaysa öfkeyi kendimize ya da başkalarına yöneltiyoruz.

Öfkeyi hem fiziksel hem duygusal ve düşünsel tepkilerle yaşıyoruz. Böyle anlarda tetikte durmak yerine kendinize tam tersini, rahatlamanız ve sakinleşmeniz gerektiğini telkin etmelisiniz. Derin ve ritmik nefes egzersizlerini, kas gevşeme tekniklerini öğrenmek de vücudunuzdaki öfke tepkilerini azaltabilir. Diyaframınızdan aldığınız derin nefeslerle birlikte güvenli ve sakin hissettiğiniz bir yeri hayal etmeniz, bunu öfkelendiğiniz anın öncesinde de pratik etmeniz öfke yönetimi için bir kaynak oluşturabilir. 

Öfkenin sadece fiziksel değil, duygusal ve düşünsel tarafını da göz önüne almak gerekir. Etiketleme (O kötü biridir), suçlama (Onlar yüzünden) ve genelleme (Herkes düşüncesiz davranıyor) gibi pek çok yanlış tutum ve düşünce kalıbı, sağlıksız düşünmenize neden olabilir. 

Unutmayın, etrafınızdaki kişileri ve olayları değiştiremezsiniz. Ancak değiştirebilseydiniz de bir zaman sonra yine öfkelenecek bir şeyler görecektiniz. Çünkü bardağın boş tarafı da, dolu tarafı da sizsiniz. Kendinize ve çevrenize hata payı bıraktıkça, olumsuz düşünce kalıplarından çıktıkça, yargılamadan “anlamaya” çalıştıkça, değişimi “kontrol etmekte” değil “iyi hissettirmekte” bulmaya çalıştıkça; boş taraftan dolu tarafa geçmenin mümkün olduğunu görebilirsiniz.


Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi - Sayı:161