İyi Annelerin Kirli Mutfakları, Mutlu Çocukları Vardır
Çocukluk anılarından söz açıldığında annesinin pişirdiği çeşit çeşit kurabiyeleri, birbirinden güzel yemekleri anlatmayan var mıdır? Herkesin annesi o kadar becerikli midir, yoksa damağımızda kalan yediklerimize dokunmuş bir tutam sevgi midir bilinmez, ama kesin olan bir şey var ki o da evi yuva yapan annelerin bunu en çok mutfak sayesinde başardıklarıdır. Sokaktan eve kan ter içinde dönen yumurcaklar için bir dilim elmalı kek, gurmelerin ona yüklediği anlamlardan çok daha fazlasına sahiptir elbette. Ya da bir erkek, usta aşçıların elinden çıkan leziz yemekler yemiş olsa da daha bu öğlen, hanımının sunduğu bir kâse sıcak çorbayı reddedebilir mi?
Peki ya ilk yaptığı biraz tuzlu, biraz yanmış, biraz kıvamsız yemekleri tebessümle hatırlayan kadınlar için mutfak nasıl bir yerdir? Bir kadın mutfakta sadece yemek mi yapar? Pirinci kavururken, poğaça hamuruna şekil verirken, böreklerin üzerine susam serperken aslında o; anneliğin ve bir evin hanımı olmanın en keyifli halini yaşar. Yaptığı pastayı hiç doymayacak gibi yiyen çocuğunu izlerken güldüğü şey, krema bulaşmış yanaklar değildir yalnızca. Belki o an, fırından yeni çıkan kurabiyelere dokunduğunda ilk defa “uf!” deyişini hatırlar çocuğunun. Belki de salata tabağındaki mor lahanalara uzanmaya çalışırken bir yandan da “Mama, mama!” diye seslenişini …
Bir annenin çocuğuyla ne çok yaşanmışlığı vardır mutfakta. Emzirmekle başlayan o özel ilişki, annenin çocuğu için mutfağa her girişinde biraz daha derinleşir. Çocuk içinse “anne yemeği” sadece çiçekli tabaktaki köfte patates değil, dünyanın olanca karmaşasından kaçıp sığınabileceği müşfik limanın diğer adıdır. Ne zaman dağılsa zihni insanın, o çocuk yanıyla annesinin elinden yemeğe alıştığı tatları araması belki de bu yüzdendir.
Sebze çorbaları, meyve püreleri, hızla akıp giden zaman, büyüyen çocuklar, değişen hayat ve olan biten her şeye sessizce tanıklık ve eşlik eden bir mutfak. O mutfakta dünyanın en unutulmaz yemeklerini pişiren bir kadın, az sonra hevesle hazırlanmış sofraya oturacağını bilerek evine koşan bir adam ve ileride özlemle anlatacakları keyif dolu anılar biriktiren çocuklar. Ne demişler? İyi annelerin yapış yapış yerleri, kirli fırınları ve mutlu çocukları vardır.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Hatice Çalış - Çocuk Eğitiminde İlk Adımlar