Görüş Bildir

Hz. Aişe'nin Hayatı

Hz. Aişe’nin hayatı. Hz. Aişe kimdir. Hz.Aişe kısaca hayatı.

Hz. Aişe Kimdir?


Hz. Aişe, Peygamberin (aleyhi’s-salatu ve’s-selam) Müberra’sıdır. Temiz ve berrak bir su gibidir. O Sadıka’dır. Sadık bir babanın Sadıka kızıdır. Doğru sözlü ve güvenilirdir. Asla yalan söylemez ve doğru bildiklerini tasdik etmekte de zerre tereddüt etmez. Kalbiyle inandığını diliyle tasdik eder. Doğruluktan ayrılmaz.

Sonra, Sevgilinin Sevgilisi derlerdi ona. Herkes bilirdi ne kadar severdi O’nu Sevgili. Herkes bilirdi O, ne kadar severdi Sevgiliyi. Sevgiliyi sevenler şahitti. Sevgiliyi sevmeyenler de şahitti bu sevgiye. "İnsanlar içerisinde en çok kimi seviyorsun?” diye sorulduğunda, Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) "Aişe” cevabını vermişti. "Peki, erkeklerden en çok kimi seviyorsun?” denilince, "babasını” demişti. Sevenler şahitti, sevmeyenler şahitti bu sevgiye.

Müminlerin annesi Hz. Aişe [radıyallahu anhâ] hane-i saâdete zevce olarak gelmeden evvel de seçkin bir hanedeydi. Nitekim Allah Resûlü’nün en yakın arkadaşı Hz. Ebû Bekir-i Sıddîk onun babasıydı.

Hz. Aişe Câhiliye dönemini hiç görmemiş ve yaşamamıştır. O ilk iman eden erkek olan Ebû Bekir-i Sıddîk’ın [radıyallahu anh] dizinin dibinde, iman ve irfan terbiyesiyle yetişmiştir. Hz. Ebû Bekir’e Peygamber Efendimiz’in yol arkadaşlığı nasip olduğu gibi genç Aişe annemize de Allah Resûlü’nün saadetli kızı Hz. Fâtıma annemizin de bulunduğu küçük bir grupla hicret nasip olmuştur.

Hz. Aişe peygamberimizle ne zaman evlendi.

Peygamber Efendimiz, Hz. Aişe ile Ne Zaman Evlendi?


Resûl-i Ekrem’le evliliği hicretin ikinci yılında gerçekleşmiştir. Hz. Aişe annemiz, “Peygamber onlara kendi canlarından daha yakındır. Peygamber eşleri onların anneleridir” (Ahzâb 33/6) âyeti indikten sonra “müminlerin annesi” ismiyle meşhur olmuştur.

Hz. Aişe annemize gönüller sultanı, Peygamber Efendimiz hiç kimseye vermediği sırları vermiştir. Örneğin Mekke’nin fethi için ordu hazırlanırken kimse nereye gidileceğini bilmiyordu. Bu Allah Resûlü’nün askerî taktiğiydi. Fakat Hz. Aişe annemize söylemişti. Bu örnek dahi onun Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] yanındaki kıymetini ve sadakatini gösterme açısından oldukça önemlidir. O Allah Resûlü ile birlikte bir çok sefere katıldı. Vedâ haccında onun yanındaydı.

Hz. Aişe annemize atılan iftira. Hz. Aişenin imtihanı.

Hz. Aişe’nin Büyük İmtihanı


Allah Teâlâ onu çok büyük bir imtihana tâbi tutmuştur. Ona gelen imtihan sadece Hz. Aişe annemize değil Peygamber Efendimiz’e ve babası Hz. Ebû Bekir’e de gelmiş demekti. Bir savaş yolculuğu esnasında Hz. Aişe annemiz ordunun konakladığı yerden ihtiyaç için uzaklaşmıştı. Dönüp mahmiline geldiğinde gerdanlığını düşürdüğünü farketti. Mahmilden inip hızla düşürdüğünü tahmin ettiği yere gitti. Mahmil kapalı olduğundan Hz. Aişe annemiz mahmilin içinde zannedildi. Böylece ordu hareket etti. Bu Allah Resûlü’nü, Hz. Ebû Bekir’i ve Hz. Aişe annemizi başta olmak üzere salih müminleri gönülden üzecek bir olayın başlangıcı oldu. Hz. Aişe validemiz ordugâha döndüğünde ordunun ayrıldığını gördü. Etrafta kimseyi bulamadı ve kendisini farkedip dönerler ümidiyle beklemeye başladı. İslâm ordularında arkayı gözetleyen arkada kalan kişi ve eşyaları toplayan kişiler bulunurdu. O gün ordunun ardından gelen Safvân b. Muattal [radıyallahu anh] müminlerin annesini alıp devesinin arkasına bindirdi. Süratle orduya yetiştirdi.

Medine döneminde korkudan ve kurulu düzenini de değiştirmek istemediğinden müslümanım diyip müslümanların içinde bulunan ancak inanmayan münafıklar vardı. Onlar müminlerle oturur, kalkar, savaşlara katılır ama İslâm’a ve peygamberine inanmazdı. Sürekli fitne ateşini körüklerlerdi. Zâhiren inandım dedikleri için kendilerine bir şey denilmezdi. Münafıkların reisi Abdullah b. Übey isimli âdi şahıs Hz. Aişe annemizi sahabinin devesinde görünce büyük bir alçaklık yaparak müminlerin annesine iftira attı. Kalpleri zifiri karanlık olan münafıklar da bu iftirayı hızla yaydılar. Müslümanlardan da kalbi karışanlar oldu. Bu yalan ve iftira sözler şüphesiz Allah Resûlü [sallallahu aleyhi vesellem] ve Hz. Ebû Bekir’in [radıyallahu anh] kulağına ulaştı. Her ikisi de büyük üzüntü duydular.

Hz. Aişe ile ilgili ayet. Allah’ın Hz. Aişe annemizi temize çıkarması.

Allah’ın Temize Çıkardığı Hz. Aişe Annemiz


Konuşulanlardan haberi olmayan Hz. Aişe validemiz iftirayı öğrendiğinde keder ve acıya boğuldu. Baba evine giderek günlerce göz yaşı döküp ağladı. Allah Teâlâ çileyle ve sıkıntıyla geçen günlerin ardından şu âyetleri indirdi:

“O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.

Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de, ‘Bu, apaçık bir iftiradır’ deselerdi ya! Onlar (iftiracılar) bu iddialarına dair dört şahit getirselerdi ya! Mademki şahit getirmediler; işte onlar Allah yanında yalancıların tâ kendileridir. Eğer size dünya ve ahirette Allah’ın lutfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap dokunurdu! Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Halbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır.” (Nûr 24/11-15)

Evet, bu âyetlerde bizzat Rabbimiz Hz. Aişe annemizin temizliğini ve ona iftira edenlerin alçaklığını bildiriyordu.

Hz. Aişe nasıl biriydi. Hz. Aişe annemiz nasıl bir kadındı.

Hz. Aişe Annemiz Nasıl Biriydi?


Hz. Aişe validemiz çok zeki bir hanımdı. Açık sözlü ve öğrenmeye iştiyaklı birisiydi. Kur’an âyetlerini daha Mekke’de baba ocağında ezberlemeye başlamış ve devam etmişti. Peygamber Efendimiz’in sözlerini hatırında tutar, anlayamadığı her bir şeyi hemen Resûl-i Ekrem’e sorardı. Böylece ilimde pek yüksek bir derece elde etti. Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] Hz. Aişe validemizin odasında vefat etti ve oraya defnedildi.

Hz. Aişe [radıyallahu anhâ] vefat edene kadar en önemli fetva mercilerinden biri oldu. Allah Resûlü’nden birçok hadisi de rivayet ederek hadis ilminin de öncülerindendi. Açık sözlü, haksızlığa tahammülü olmayan, hitabeti son derece kuvvetli biriydi.

Peygamber Efendimiz’in vefatından sonraki dönemlerde birtakım zorluklar yaşadı. O hak bildiğinden şaşmadı. Müminlerin annesi olarak müslümanların içine düştükleri fitnelerden kurtulmaları için çaba harcadı. Gücü yettikçe hac yapmaya çalıştı. İlmiyle amel eder, Resûlullah’a olan sevgisi onun gibi yaşamasına vesile olurdu. Vefatına kadar müminlere İslâmiyeti öğretti. Ümmete hem annelik hem de muallimelik yaptı. Allah Resûlü’nün güzel ahlâkının tesirleri Hz. Aişe validemizin ilme ve ibadete adanmış yaşantısı boyunca görüldü.

Hz. Aişe’nin ilmi. Hz. Aişe annemizin ilme olan düşkünlüğü.

Hz. Aişe Validemizin İlme Olan Düşkünlüğü


Sadakatin, sevgi ve muhabbetin en güzel örneklerinden biri olan Hz. Aişe validemizin özellikle ilme olan düşkünlüğü dikkat çekicidir. O ilim ve irfanla yoğrulan bir hanede doğdu ve ilmin menbaı Fahr-i Alem Efendimiz’e zevce olmak saadetine ulaştı. O Allah Resûlü’ne hem nazlı bir zevce hem de öğrenmeye hevesli bir talebe oldu. İlmin ve irfanın zirvelerine çıktı.

Allah Resûlü’nden öyle istifade etti ki Peygamber Efendimiz ahirete irtihal ettikten sonra da onun hanesinde ilim ocakları kurulmaya, sorular cevap bulmaya Hz. Aişe annemiz sayesinde devam etti. Bu durum hayatının geri kalanında da sürdü. O hane-i saâdetin manevi iklimini, Allah Resûlü’nün güzel hallerini ondan sonraki nesillere ulaştırdı. Bir hanım için zorluklarla geçen sonraki dönemlerde dahi bundan ayrılmadı.

Müminlerin annesi Hz. Aişe hep ilimle yaşadı, ilim aktardı ve ilim üzere vefat etti. Annelerin de ilim tahsil edebileceğinin, her zorluk içinde dahi ilimle yaşayabileceğinin ve evlatlarına ilim akratabileceğinin en güzel örneği oldu.

Hz. Aişe annemizin saadetli hayatı dinini bilen, ona göre yaşayan, ferasetli, zikir ehli bir annenin kendisine, eşine ve sevdiklerine faydasının ne kadar çok olacağını açık bir şekilde göstermektedir.


Aşağıdaki kaynaklardan faydalanılmıştır:
Saliha Hanımlar - Selim Uğur, Hacer Uğur
Müminlerin Annesi Hz. Aişe - Zehra Korkmaz



nizami hayat logo