SORU:
Beş yaşındaki oğlum anaokulu arkadaşlarından birini çok seviyor. Öğretmeni de hatta çok iyi anlaştıklarını, en çok onunla samimiyet kurduğunu söylemişti oğlumun. Fakat son zamanlarda diğer arkadaşlarıyla neredeyse hiç iletişime geçmediği, oğlumun yalnızca çok sevdiği kız arkadaşıyla iletişim kurduğunu öğrendim. Bir hafta önce de gece oğlum bana bir sır vermek istediğini söyledi. Ben de seve seve söyleyebilirsin oğlum, sırrın aramızda kalacak dedim. Oğlum, arkadaşına aşık olduğunu söyledi bana. Evde hiç böyle konular konuşulmuyor, onda bu türden düşüncelere neden olabilecek dizi, film gibi yapımlar da izlemiyoruz. Çok şaşırdım gerçekten. “Aşık olma” ile ilgili nereden ne öğrendi, niye böyle bir şeye heveslendi bilmiyorum. Oğluma söz verdiğim için bu konuyu babasıyla da paylaşmadım. Sizce öğretmeniyle konuşmalı mıyım? Bu konu oğlumun arkadaşının annesinin kulağına giderse tuhaf bir duruma düşer miyiz, ne yapmalıyım bilmiyorum.
Onlar daha çok küçükler, 5 yaş nedir ki? Sizce önemsememeli miyim, endişe etmem gereken bir durum var mıdır? Yardımcı olursanız sevinirim.

CEVAP:
Çocuklar 3 yaşından itibaren iki farklı cinsiyet olduğunu kavramaya başlarlar. 3-5 yaş arası, çocuğun cinsel kimliğinin en hızlı geliştiği yaşlardır. Dolayısıyla bu yaşlardaki çocuklar dikkatle gözlemlendiğinde, kız çocuğunun annenin, erkek çocuğunun da babanın giyim kuşam ve davranışlarını taklit ettiği görülür. Kız çocuklar annelerinin ayakkabılarını, takılarını ve benzeri eşyalarını kullanmaya çalışırken; erkek çocuklar da babalarının kravatını, traş malzemesini vb. eşyalarını kullanmaktan keyif alırlar.
Çocuğun sağlıklı kimlik gelişimi için bu yaşlarda kendi cinsiyetine özgü giyim kuşam ve davranışları onaylanmalı, diğerleri görmezden gelinmelidir. Mesela kız çocuğuna kravat, erkek çocuğuna toka, takı takılmamalıdır. Babasının kravatını takan erkek çocuğu ile ya da annesinin takılarıyla süslenen kız çocuğu ile alay edilmemelidir. Çocuklarda cinsiyet kayması yine bu yaşlarda başlayabileceği için bu konulara özellikle dikkat edilmesi gerekir.
Şöyle ki bazen bir erkek çocuğun kız gibi davrandığı, kız gibi giyindiği ya da bir kız çocuğun erkek gibi davrandığı, erkek oyunları oynadığı, saçını erkek gibi kestirdiği görülebilir. Aslında normal olmayan bu durum diğer çocuklar ve yetişkinler tarafından ilgiyle karşılanabilir. İlgi arttıkça davranışlar da tekrarlanır.
Oğlunuzda olduğu gibi okul öncesi dönemde kızlar ve erkekler arasında aşık olma, evlilik hayalleri kurma sık görülen bir durumdur. Yine bu dönemde çocuklar cinsiyete dayalı meraklarını gidermek için sorular sorarlar. Bu sorular yalın bir dille, fazla detaya girmeden merak ettiği kadarıyla cevaplanmalıdır. Ayrıca çocuklar bu yaşlarda evcilik, doktorculuk gibi oyunlar oynayarak karşı cinsle olan farklılıklarını daha yakından gözlemleme fırsatı bulurlar. Sakin yerlerde birbirlerini inceledikleri sıklıkla rastlanan bir durumdur. Bu sebeple annelerin çocuklarını, -beş yaşında da olsa- komşuda ya da herhangi bir yerde yalnız bırakmamalarında fayda vardır.
Oğlunuzun anlattıkları sizi endişelendirmesin. Çocukların yaşadığı bu duygular, yetişkinlikte ya da ergenlik sonrası dönemde yaşanan duygularla aynı değildir. Çocuklar sadece taklit ederler. Bu normal bir durumdur, fazla üzerinde durmamak gerekir. Bugün Ayşe’nin davranışları çok hoşuna gider ona aşık olur, yarın Ayşe’nin yaptığı bir davranışa kızar vazgeçer; Fatma’yı daha çok seviyordur. Oğlunuzun öğretmeniyle bu konuyu konuşmanız faydalı olacaktır. Çünkü öğretmenler sınıflarına hakimdir ve sınıfta gözlemledikleri problemleri çözmekte beceri sahibidir.
Bu yaşlarda çocuklar bazen hemcinsleriyle oyun oynamayı sürdüremeyip yalnızlığı seçerler. Bu durum o çocuğun fazlaca özgüvenli, araştırmacı, meraklı, hareketli olmasından ve kendi ihtiyacını karşılayacak başka arkadaş bulamamasından kaynaklanıyor olabilir. Yahut söz konusu çocuk fazlaca özgüvensiz olduğu için kendi cinsleri ile baş edemeyeceğini düşünüp karşı cinsten onu idare edecek, kendini iyi hissettirecek bir arkadaş seçimi yapabilir.
Annesiyle fazlaca vakit geçiren erkek çocuklarında bu durum, anneye özgü birtakım duygu ve davranışlar geliştirmelerine ve kız arkadaşlarıyla daha çok zaman geçirmelerine sebep olabilir.
Öğretmeni başka arkadaşlarıyla da ortak oyun ya da faaliyet imkanları oluşturarak oğlunuzun sürekli aynı arkadaşıyla birlikte oynamasının önüne geçebilir. Babasıyla birlikte kaliteli zaman geçirmek de onun özgüvenini geliştireceği için arkadaşlıklarını da çeşitlendirecek ve güçlendirecektir.
Oğlunuz bu konudaki duygularını sizinle paylaştığında ona net bir dille “arkadaşını çok sevdiğini, onunla vakit geçirirken mutlu olduğunu, hatta çok sevdiği bu arkadaşını alıp birlikte diğer arkadaşlarıyla da oynayarak yeni şeyler öğrenebileceklerini” anlatabilirsiniz. Ancak “Arkadaşını çok sevebilirsin ama ona dokunmamalı, onu rahatsız etmemelisin” gibi ifadelerle kişisel alana saygı göstermesi gerektiğini ona öğütlemelisiniz.
Selam ve dua ile…
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi Sayı:189 s.35