Ana SayfaTARİHGeçmişten Günümüze Diş Fırçasının Tarihi

Geçmişten Günümüze Diş Fırçasının Tarihi

Sanıldığının aksine, yiyeceklerin vücuda giriş yolu olan ağzın ve çiğneme işini gören dişlerin önemini insanlık keşfedeli hayli zaman oldu. Ve özellikle kolera, dizanteri, difteri ve tüberküloz gibi hastalıkların ağız yoluyla bulaşması bu konuya verilen önemi artırdı. Çeşitli ağaçların dallarından, kuş tüyünden, kirpi kıllarından üretilen “çiğneme sopaları”, “çiğneme çubukları” devir ilerledikçe yerini diş tozlarına, diş sularına, diş macunlarına; hayvan kıllarından mamul diş fırçalarına bıraktı. Bu noktada misvak, “çiğneme çubukları” nevinden bir bakıma diş fırçasının atası sayılır.

Misvak tarihi, misvağı kim buldu, nasıl icat edildi.

Tarihte Misvak Kullanımı

Arkeolojik bulgulara göre M.Ö. 3500’lü yıllarda Mezopotamya’da yaşamış olan Babil uygarlığına ait ağaç dallarından yapılmış fırçalara ve M.Ö. 3000’lerde Mısır’da yine ağaç dallarından yapılmış çiğneme çubuklarına rastlanıldı. Şu halde Babil ve Mısır uygarlıklarının ince dal parçalarının uçlarını aralamak suretiyle dişlerini temizledikleri aşikar. Her ne kadar bu temizlikte kullanılan ağacın misvak imalinde kullanılan erak ağacı olduğu kesin değilse de misvağın kullanılma şekliyle örtüşmesi dikkat çekici.

İslam literatüründe “bir şeyi ovmak” manasına gelen “sivak” kelimesinin kökünden türeyen misvak kelimesi Arapçadır ve “diş temizleme çubuğu” anlamına gelir. Misvak, Latince ismi “salvadora persica” olan erak ağacından yapılır ve bir ucu fırça şekline sahip çubuk şeklindedir. Avrupalılar misvağa “şecere-i Muhammed” derken, Japonya’da “koyoji”, Hindistan’da “datun”, İbranice’de “gesam” denmiştir. Cahiliyye döneminde de bilinmesine karşın o dönem Arapları ayrıca “hulle” (ammi visnaga) denilen bitkinin dallarını diş kürdanı olarak kullanıyordu.

Erak ağacı; Hindistan, Nepal, Malezya, Pakistan, İran, Irak, Suudi Arabistan, Mısır, Moritanya, Kuzey Afrika, Sudan, Etiyopya gibi tuzlu topraklarda ve sıcak iklimlerde kendiliğinden yetişen bir bozkır bitkisidir. Geniş bir coğrafyada yetişmesinin yanı sıra eski zamanlarda da kullanıldığı bilinen erak ağacından yapılan misvağın kullanımı, İslamiyet’in gelişiyle birlikte süreklilik ve anlam kazandı. Zira Rasulullah’ın (aleyhi’s-salatu ve’s-selam) “Eğer ümmetime zorluk çıkaracak olmasaydım her namazda misvak kullanmalarını emrederdim” (Buhari, Cuma, 8) mealindeki hadisiyle hem yaygınlığı arttı hem de Müslüman tıp ve botanik bilginlerinin gündemine girdi. İslam tıbbına göre çiğneme işlevi ve yüze verdiği güzellik hasebiyle “dilin zabıtası” olarak adlandırılan dişlerin sağlığı için, alimler eserlerinde misvak kullanımına mühim bir yer ayırdılar.

Hem geçmişte hem de günümüzde misvak ağacı (erak) üzerinde yapılan araştırmalar misvağın çürümeyi ve diş lekelerini önleyen, diş etlerini sıkılaştıran, antiseptik özelliği olan, iltihap kurutucu özelliğe sahip etilamin, trimetilamin, florid, alkaloid, silis, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum, sodyum, sülfür vs. gibi maddeler ihtiva ettiğini ortaya koydu. Hatta Batı’da bazı ilaç şirketleri misvak ağacının terkibindeki maddelerden faydalanarak diş macunu imal ettiler. Dünya Sağlık Örgütü de 1986 ve 2000 yılında yayımladığı ağız hijyeni raporlarında misvak kullanılmasını önerdi.

Diş fırçasının icadı.

Diş Fırçası Nasıl İcat Edildi?

Bugün bildiğimiz şekline benzer diş fırçaları ilk kez Çin’de 1498 yılında icat edildi. Bunların ele gelen kısmı bazen kemikten bazense bambu ağacı dallarından imal edilmiş olup, fırça kısmı çeşitli hayvan kıllarından mamul idi ve oldukça sertti. Çin’de üretilen bu diş fırçalarının Avrupa’da üretimine 1700’lü yıllarda geçildi. Hayvan kıllarından mamul diş fırçalarının bakteri üremesine neden olduğu anlaşılıncaya kadar da bu fırçaların kullanımı devam etti. 1938 yılından sonra ise sentetik diş fırçaları piyasaya girdi ve yaygınlığı arttı.

Diş fırçasının II. Dünya Savaşı sırasında askerler arasında kullanılması, sonrasında ise 1939 yılında ABD piyasasına sürülen elektrikli diş fırçalarının kullanım ve hijyen açısından daha pratik ve güvenilir olması, kullanım yaygınlığını arttırdı. Elbette hem yakın geçmişte hem de günümüzde diş fırçaları tek başına kullanılmadı. Bunun yanı sıra diş ipi, kürdan, çeşitli ağız gargaraları ve diş macunu gibi ürünler de kullanıldı ve kullanılmaya devam ediliyor. Lakin hem bu ürünlerdeki kimyasalların sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinden muzdarip olanlar hem de Rasulullah’ın (aleyhi’s-salatu ve’s-selam) sünnetini hayatına geçirmek isteyenler, diş fırçasını ve misvağı birlikte ya da sadece misvak kullanarak diş sağlıklarını koruyorlar. 

Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi Sayı:189 s.12

İLGİLİ YAZILAR

ÖNE ÇIKANLAR

ÖNERİLEN YAZILAR