Ana SayfaÇOCUKDuyarlı Çocuklar Daha Çok Ağlıyor

Duyarlı Çocuklar Daha Çok Ağlıyor

Ağlamak çocukların doğasında olan gayet normal bir şeydir hatta küçük bebekler için tek iletişim şeklidir. Bebeklikten küçük çocukluğa geçerken ağlamanın sebepleri ve sıklıkları da farklılaşmaya başlar. Kimi çocuk derdini dili döndüğünce anlatıp destek görmek isterken kimisi kendini yerlere atıp ağlayarak isteklerini ve tepkisini belli eder. Çocuğun karakter yapısına göre değişiklik gösteren bu durum (fiziksel bir sıkıntı yoksa) normal bir süreçtir.

Belli bir yaşa kadar her çocuk ağlar ancak “duyarlı çocuklar” akranlarına göre daha çok ağlar.

Onlar için her şey ağlamaya sebep olabilir.

Küçük Olaylar Büyük Krizlere Neden Olabilir

Onlar çok kırılgan, nahif, ürkek yapıdadırlar. Çevrelerinde olup biteni çok daha derinden hissederler. Ayrıntılara düşkün kişilikleri vardır ve iyi bir algılama zekâsına sahiptirler. Kendilerini tam anlamıyla güvende hissetmeleri zordur, o yüzden ebeveynlerine daha düşkün olurlar. Duygusal ve utangaç yapıda da olan bu çocuklar karakteristik özellikleri sebebiyle her an, her şeye ağlayabilirler. Onlar için ellerindeki oyuncaklarının düşmesi, içilen suyun yanlışlıkla dökülmesi, ayaklarının takılması, üstlerinin ıslanması ağlamak için uyarandır. Oyuncağını düşürdüğünde onu yerden almak yerine kendini yerlere atarak derhal ebeveyninin desteğini bekleyebilir. Bu durum onun huysuz, geçimsiz bir çocuk olmasından değil yapısı gereği olaylardan fazlaca etkilenmesinden kaynaklanır. Çocuğunu iyi takip edip tanıyan bir ebeveyn onun bu duyarlı karakter yapısını da kolayca analiz edebilir. Bu yüzden çok ağlayan bebekleri huysuz diye etiketlemek yerine altta yatan sebepleri iyi çözümlemek gerekir.

Çok Ağlaması Mutsuz Olduğu Anlamına Gelmiyor

Duyarlı çocukların çok ağlaması mutsuz oldukları anlamına gelmiyor. Aksine onlar, olumsuz olaylardan ne kadar etkileniyorsa küçük şeylerden de büyük mutluluklar çıkarabilirler. Ne kadar çabuk ağlıyorsa bir o kadar da çabuk gülebilirler. Çünkü ayrıntıcı kişilikleri olumlu detayları da asla atlamaz. Ayrıca yetişkinlerde ağlamak nasıl insana iyi geliyorsa aslında çocuklarda da öyledir, çocuğu ferahlatır. O yüzden ağlama huyunun ebeveyn tarafından tamamen bitirilmeye çalışılması yanlıştır. Ancak hem çocuğun hem de çevresindekilerin rahatlaması için daha dayanılır hale getirilebilir.

Ağlamalarla Başa Çıkmak İçin Öneriler

Hassas çocuğunuzun güzel yönlerini övmek için her fırsatı değerlendirin. Öz saygısını yerine getirecek davranışlarda bulunun. Kendine olan saygısı artarsa kendindeki gücün de farkına varır ve ağlamaları azalır.

Onun her ağlamasında aslında ağlamaması gerektiğiyle ilgili açıklamalarda bulunun. Sinirlenip, kızıp daha da çok ağlamasına neden olmayın. Her seferinde sabırla yapılan açıklamalar zamanla feryatların yerini konuşmanın almasını sağlayacaktır.

Ağladıklarını basit bularak alay etmeyin, empati ile cevap verin. Aranızdaki duygusal yakınlığı her zaman hissettirin, ona güven verin.

Onun kapasitesini ve yapısını zorlayacak beklentilere girip çocuğu streslendirmeyin. Bu beklentileri karşılayamamak onu daha da kırılgan ve ağlayan biri haline getirecektir.

Duyarlı çocuklar ebeveynlerin ruh hallerinden hemen etkilenirler. En ufak bir pozitif ya da negatif elektrik çocuğa yansıyabilir. Böyle durumlarda kaçamak bunalımlarla onu meraklandırmayın. Ona kısa cümlelerle ve anlayabileceği bir şekilde üzgün olduğunuzu belirtin. Eğer ağladıysanız farkettirmemeye çalışın.

Ağlamasından dolayı sürekli eleştiri yapmayın. Ağlama krizleri karşısında dayanmak zor olsa da bu durumu çocuğunuzun sağlıklı gelişimi için tolere etmeye çalışın. Eleştirel olmak yerine iş birlikçi olmayı deneyin. “Çoraplarını bulup getirmişsin, aferin. Giyinmene yardım edeyim” gibi cümlelerle ona destek olarak, olası kriz durumlarına karşı çocuğa belli etmeden önleyici tavırlar içinde olun.

Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Bu Bebekler Bir Âlem – Semerkand Aile Yayınları

İLGİLİ YAZILAR

ÖNE ÇIKANLAR

ÖNERİLEN YAZILAR