Görüş Bildir

Yeni Doğan Bebeğin Kulağına Ezan Nasıl Okunur?

Yeni doğan bebeğin kulağına ezan okunması. Bebeğin kulağına ezan neden ve nasıl okunur.

Her anne baba çocuğunun hayırlı bir evlat, salih bir kul olmasını gönülden ister. Evlatlarının terbiyesiyle iftihar eder. Yanlışları ve hatalarıyla mahzun olur. Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem], “İnsanlar madenler gibidir” buyurmuştur. Yavrularımız en kıymetli madenimiz ve en değerli varlığımızdır. Şayet onları bir sarraf titizliğiyle işleyip bezeyebilirsek evlatlarımıza da, topluma da en büyük iyiliği yapmış oluruz. Bu güç bir iştir ancak Resûlullah’ın rehberliğinde güçlükler kolaylaşır. Çocuklarımızı yetiştirirken hayatımıza dahil oldukları andan itibaren Allah Resûlü’nü model alarak yetiştirmeye çalışmalıyız. O, kitabımızda buyrulduğu üzere biz müminlerin en güzel örneğidir.

Allah Resûlü’nün yeni doğan yavrulara karşı uygulamalarının başında sevinip hayır dua etmek ve tahnîk yapmak gelir. Resûl-i Ekrem’in [sallallahu aleyhi vesellem] önemli bir diğer uygulaması da bebeğin kulağına ezan ve kamet okumaktır.

Bebeğin kulağına ezan ne zaman okunur. Yeni doğan bebeğin kulağına ezan ve kamet okunma zamanı.
 

Bebeğin Kulağına Ezan Ne Zaman Okunur?


Ülkemizde yaşatılan bu uygulama her müminin, yeni doğan evladına karşı önemli sorumluluklarından biridir. Bizzat Hz. Peygamber’in [sallallahu aleyhi vesellem] kendi uygulamasından alınmıştır. Sünnet-i seniyyedendir. Hz. Fâtıma annemiz ilk evladı Hz. Hasan’ı dünyaya getirdiğinde, bebek Resûlullah’a getirilmiş, Allah Resûlü burada bebeğin sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okumuştur. Böylelikle bu uygulama ilk defa Hz. Hasan’la başlamıştır. Bir süre Fahr-i Kâinat Efendimiz’in yakın hizmetine bakmakla şereflenmiş kıymetli sahabi Ebû Râfi‘ [radıyallahu anh] daha önce benzerini görmediği bu olaya şahit olmuş ve tebessüm ettiren bir ifadeyle bize nakletmiştir: “Ben Allah Resûlü’nü, Hasan’ın kulağına namaza davet için okunan ezanı okurken gördüm.”

Ezan-ı Muhammedî’nin hayata henüz gözlerini açmış, anne sütünden başka bir şey yiyip içmeyen bir masumun tertemiz kalbinde, ruhunda hangi manalara geldiğini, ona neler anlattığını tam olarak bilemiyoruz. Ancak Allah Resûlü’nün her uygulamasının insanı dünya ve ahiret iyiliğine, kurtuluşa götürdüğüne inanıyoruz. Ezan muhteva olarak tekbir, tehlil ve Rabbimiz’e tazimdir. İman kelimeleri olan kelime-i tevhid ve kelime- i şehadetin her ikisi birden ezanda yer alır. Ezan-ı Muhammedî her okunduğunda Allah’ın büyüklüğü ve kendisinden başka mâbud olmadığı, Resûl-i Ekrem’in peygamber ve namazın kurtuluş yolu olduğu gibi dinimizin en temel esasları ikrar edilir. Bu aynı zamanda bir davettir ve yüce Allah’ın rahmetini celbeder, şeytan-ı laini defeder.

Sürekli olarak işittiğimiz bu mübarek sözler kalplerimizin katılaşmasından dolayı bize çok tesir vermiyor olabilir. Bu, kişinin hassasiyetleriyle ve gönül dünyasıyla ilgilidir. İtiraf etmeliyiz ki biz bir bebeğin masumiyetini taşımıyoruz. Evet, ezan-ı Muhammedî’nin yüksek tesiri vardır. Bu tesir nedeniyle ezan okunurken ashâb-ı kirâmın gözlerinden yaşlar süzülüp sakallarına karışırdı. Ayrıca birçok kişinin ezan-ı Muhammedî’yi işiterek müslüman olma hikâyelerini duymuşuzdur. Bu da ezan-ı Muhammedî’nin ruhta meydana getirdiği yüksek tesirin tezahürüdür. Gurbette, ezansız diyarlarda yaşayan müslümanların ülkemizde ezanı ilk işittiğinde yaşadığı duygu yoğunluğu hangi kelimelerle ifade edilebilir?

Hatırlamakta fayda vardır. Geçmişte bir dönem ezan-ı Muhammedî yasaklanmıştır. Bir müddet sonra yeniden okunmaya başlanır. O gün, ezanı yıllar sonra yeniden işitenlerin şükür secdelerine gidişleri, kurbanlar kesmeleri, göz yaşları, kucaklaşmaları gibi hatıralar da ezanın hissettirdikleri ve taşıdığı anlamlar açısından oldukça önemlidir.

Yeni doğan bebeğin kulağına ezan neden okunur. Bebeğin kulağına ezan kamet okunmasının hükmü.
 

Ezan ve Kamet Uygulamasının Düşündürdükleri


İlâhî kanun gereği her mümin için vefat ettiğinde, cenaze namazı kılınır. Hâsılı ezan ve kametle başlayan şu kısacık hayat namazla son bulmuş olur. Ezan ve kamet uygulaması hal diliyle, sonu dört tekbirli bir namazla bitecek imtihanı masuma fısıldamaktır. Zorlu dünya hayatının kılavuzunu ve kurtuluş reçetesini daha yolun başında sunmaktır. Ezanın mukaddes kelimeleriyle karşılanan yavrunun Kur’an ve Sünnet üzere bir hayat sürmesi için Cenâb-ı Hakk’a ilticadır. Anne, baba ve yakınları için ise ibrettir. Dün kucaklara alınıp kulağına ezan ve kamet okunan kimselerken bugün kendi çocuklarına ezan ve kamet okunmaktadır. Bu samimi bir ikazdır.

Asr-ı saâdet’ten itibaren günümüze kadar bebeğin kulağına ezan ve kamet okunması devam etmiştir. Bu sünnettir. Bebeğin ismi belli olduktan sonra abdest üzere sağ kulağına ezan ve sol kulağına kamet okunmalıdır. Din görevlisine, ilim ve takva sahibi bir salih mümine okutulabileceği gibi ilim ve takva sahibi olan aile büyüğüne, babaya hatta genç abiye de okutulabilir. Günahsız, tertemiz masumların ezan-ı Muhammedî’den istifade edeceğinden şüphemiz yok.


Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Selim Uğur - Hoş Geldin Bebeğim



nizami hayat logo