Ruh Nedir? Ruh Ölür Mü?

İlmi kaynaklara baktığımızda, ruh için “Ruh, can ve hayat demektir. Beden kalıbına tevdi edilmiş Rabbani, ilahi bir latifedir. O bedende bulunduğu sürece Allah Teala ruhun mahalli olan tene can ve hayat vermektedir” dendiğini görürüz. Evet, ruh beden kalıbına emanet edilmiş ilahi bir latifedir. Nitekim Rabbimiz Teala da Kur’an-ı Azimü’ş-şan’da ruh için Meleklerine hitaben, “Ben, onun yaratılışını tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın” (Hicr, 28-29) ve “Onu şekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin” (Sad, 72) buyurur. Ruh; insanın, Allah’tan kaynaklanan yönlerinin bütünü, nefs de beden menşeli özelliklerinin tümüdür. Biri diğerini esir etme mücadelesindedir. Ne diyelim, iyi olan (ruh) kazansın ya da “İyilerle olan kazansın”.
Ruh Ölür Mü?
Alimler ruh için “Ruh, bedene hayat veren hoş bir rüzgar; nefs ise hareket, sükun ve arzuların kaynağı sıcak bir nefestir” demişler. Ne güzel demişler. Peki, ruha tek malik mahlukat ademoğlu mudur? Bitkilere hayat veren cana nebati ruh, hayvanlara hayat veren cana hayvani ruh, insana hayat veren cana da insani ruh denir. Bitkilerde nebati ruh, hayvanlarda hem nebati hem hayvani ruh, insanda ise hem nebati hem hayvani hem de insani ruh bulunur. Nebati ruh büyüme, gelişme, üreme gibi hususiyetlerden sorumlu iken hayvani ruh his ve irade ile ilgili hareketlerden sorumludur. İnsani ruha gelince… Düşünme, muhakeme etme gibi beceriler bu insani ruha hastır. Nebati ve hayvani ruh ölür, insani ruh ölmez… Yunus Emre hazretlerinin de buyurduğu gibi “Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez.”
Kısım Kısım Ruh
Tabii insani ruh da tek çeşit değildir. Mesela büyüklerin buyurduklarına göre bedenden soyut olan bir ruh grubu vardır. Bu hal, ruhların bedenlere kenetlenmeden önceki durumudur. Bir diğer ruh grubu ise tasarrufta bulunan ruhlardır. Evliya-yı kiramın ruhları bu zümredendir. Tasarruf ne diyecek olursanız, hemen sözlükten aktaralım: “Allah’ın eşyayı ve bütün varlıkları velilerinin emri altına vermiş olması sebebiyle, velilerin olaylar ve eşya üzerinde hüküm yürütmeleri ve onları idare etmeleri.” Konu ile ilgili İbrahim Hakkı Bursevi hazretleri (kuddise sirruh) şöyle buyurmaktadır:
“İnsan-ı kamil Hakk’ın halifesidir ki mülk ve melekutun tasarrufu onlara verilmiştir. Pes hakikatte onların yüzünden mutasarrıf olan Allah Teala’dır.”
“Ruh Şemşir-i Huda’dır…”
Bir de bedenlerden ayrılmış ruhlar vardır, bunlar da ahirete irtihal etmiş evliya-yı kiramın ruhlarıdır. Bu ruhlar için İsmail Hakkı Bursevi hazretleri şöyle buyurur:
İki alemde tasarruf ehlidir ruh-ı veli
Deme ki bu mürdedir bundan nice derman ola
Ruh şemşir-i Huda’dır ten gılaf olmuş ana
Dahi a’la kar eder bir tiğ kim uryan ola
(Evliyanın ruhu iki alemde de tasarruf ehlidir.
Sakın bu ölüdür, bu nasıl derde derman olur deme.
Zira ruh Allah’ın bir kılıcıdır ve ten ona kın olmuştur.
Eğer bir kılıç kınından çıkarsa daha tesirlidir.)
Rabbim cümle evliyanın sırlarını yüceltsin. Ömürlerine bereket versin, ayaklarına taş değdirmesin. Amin, amin, amin. Baki muhabbetle…
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi Sayı:214 s.57