Peygamber Efendimiz Eşlerine Yardımcı Olurdu
Sahabe-i kiram, Peygamber Efendimizi (aleyhi’ssalatü ve’s-selam) bir gölge gibi takip etmiş ve ondan öğrendiklerini hayatlarında tatbik etmeye çalışmışlardır. Bazen bizzat Efendimize sorular sorarak dinlerini öğrenmeye çalışmışlardır. Bazen de merak ettikleri şeyleri en yakınlarından sorarak öğrenmişlerdir. Sahabe-i kiramın merak ettikleri konulardan biri de sevgili Peygamberimizin (aleyhi’s-salatü ve’s-selam) evinde neler yaptıkları ve ailesine nasıl muamelede bulundukları olmuştur.
Esved b. Yezid (radıyallahu anh) şöyle anlatmıştır: “Aişe’ye (radıyallahu anha), ‘Rasulullah evinde ne yapardı?’ diye sordum. Hz. Aişe şöyle cevap verdi: ‘O, ev halkının işlerini (hizmetini) yapardı, namaz vakti geldiğinde de namaza çıkardı.” (Buhari, Ezan, 44, Nafakat, 7, Edeb, 40) Yine Urve b. Zübeyr (radıyallahu anh), Hz. Aişe’ye (radıyallahu anha) Efendimizin evinde ne yaptığını sormuş, Hz. Aişe validemiz de, Nebi-i Ekrem’in bir insan olduğunu, bir erkeğin kendi evinde yaptığı işleri yaptığını, ayakkabısını tamir ettiğini, elbisesini tamir edip diktiğini ve koyunun sütünü sağdığını söylemiştir. (Buhari, Edebü’l-Müfred, nr. 539- 541)
Peygamberimiz Evde Ailesine Nasıl Yardım Ederdi?
Hadislerden anlaşılacağı üzere Efendimiz, aile fertlerine ev işlerinde yardımcı olmuştur. Kendisine özel hizmet beklememiş; bilakis elini taşın altına koyarak yardımcı olmuş ve yüklerini hafifletmiştir. Böylece onların gönüllerinde taht kurmuştur. “Ben Allah’ın Rasulü’yüm, benim yüce bir vazifem var, zaten gece gündüz evin dışında vazifemi yerine getiriyor ve yoruluyorum” dememiştir asla. Rahatlığının peşine düşmemiştir. Erkeklerin kadınlara değer vermediği bir dönemde bile onlara değer vermiş ve her zaman yardımcı olmuştur.
Efendimizin ev işlerinde ailesine yardımcı olması onun ne kadar çalışkan ve iyiliksever olduğunun da bir göstergesidir. Nitekim kişinin yaptığı iyiliğin en faziletlisinin kendi ailesi için yaptığı iyilik olduğunu bildirmiştir. Bu sebeple Allah’ın elçisi sadece ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmemiş, aksine kendi işlerini kendisi yapmış ve ev işlerinde hanımlarına yardımcı olmuştur.
Bir erkeğin benim önemli konumum ve kariyerim var, benim vazifem değil, gibi sözler söyleyerek kendi işlerini yapmaması ve ev işlerine, eşine yardımcı olmaması aslında onun bencilliğinin, kibrinin, tembelliğinin ve rahatlığa düşkünlüğünün bir tezahürüdür. Çünkü gece gündüz ev işleri ve çocuklar derken yorulan anneler kendisine yardım edilmesini bekler. Hayat arkadaşı ve can yoldaşı, konumu ne olursa olsun kendisine yardımcı olduğu vakit de ona ve ailesine karşı muhabbeti kat kat artar ve sevgi bağları iyice güçlenir. Kendi kariyerini ve rahatını düşünerek ev işlerinde taşın altına elini koymayan kimseler ise sevgi bağlarının zayıflamasına sebep olurlar. Bunun yanında gereksiz tartışmalara ve aile huzurunun bozulmasına neden olabilirler. Oysa bize düşen en önemli vazife, Allah’ın Nebisini (aleyhi’s-salatü ve’s-selam) örnek alarak, ev halkına hizmet etmek ve kendi işlerimizi bizzat yapmaktır. Peygamber Efendimizin yolundan gitmek ve ailemizin gönlünde taht kurmak dileği ile Allah’a emanet olunuz.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Fatma Demirtaş - Semerkand Aile Dergisi Sayı:188 s.48