Oğlum İstediği Olmadığında Hırçınlaşıyor
SORU:
Benim 7 ve 5 yaşında iki oğlum ve 4 aylık bir bebeğim var. Büyük oğlum bir şey istediği zaman tutturuyor. Dünya duruyor sanki o anda. İstediği olana kadar çok hırçın davranıyor. Kendi basitçe yapabileceği şeyleri bile bizim yapmamızı istiyor. Kalemliğinden silgi almak gibi... Böyle durumlarda onun dediğini yapmazsam çok uzun sürüyor inatlaşma faslı. İkilemde kalıyorum. Mesela silgisini vermeli miyim? Çorabını giydirmeli miyim?
Böyle durumlarda nasıl davranmalıyım?
CEVAP:
Merhaba,
Çocuklarda ilk çocukluk yıllarında ve ergenlikte gördüğümüz inatçılık, aslında doğal bir davranıştır. Çocuk isteğinde ya da davranışında ısrar ederek aslında “Ben sizden ayrı bir kişiyim, benim de duygularım, düşüncelerim var, beni kabul edin!” demek istemektedir. Bir anlamda kendi kişilik sınırlarını çizmektedir, makul ölçüde ise bu ısrarlar normal kabul edilir. Ancak hiçbir şekilde ikna edilemeyen bir inatçılık varsa, çocuk yaşından beklenenin çok ötesinde bir inatlaşma sergiliyorsa ve bütün istekleri için ısrarla diretiyorsa, bu davranışların üzerinde durulması gerekir.
Öncelikle kendi davranışlarınızı değerlendirerek işe başlayın. Siz oğlunuzun makul isteğini fazla uzatmadan yerine getiriyor musunuz? Onun isteğine uzun süre “hayır” diyor, sonra ısrarları üzerine “evet” diyorsanız, oğlunuz da benzer yöntemi uygulayacaktır. Oğlunuzdan bir şey istediğinizde “Getirir misin, verir misin?” gibi cümlelerle ricada bulunun. “Onu getir, şunu ver!” gibi emir cümleleri ile dile getirilen ifadeler rahatsız edicidir, yaptırım gücü daha azdır.
Çocuktan istemediği şeyleri sürekli yapmasını istemek; “Yeni öğrendiğin duayı hele bir oku, önce yaptığın etkinliği getir bir göster” gibi cümlelerle belirli konularda ısrarcı olmak, çocuğu bir davranışa zorlamak da onu inatlaşmaya itebilir. Ayrıca oğlunuzu kendi başına yapmak istedikleri konusunda da destekleyin. Ona güvenin, güven verin. Kendi kıyafetini seçmesine, kendi oyununu kurup oyuncağını seçmesine makul ölçüde izin verin.
Bir misafir geldiğinde, misafirliğe gittiğinizde ya da herhangi kalabalık bir yerde inat ve uyumsuz davranışları ortaya çıktığında başkalarının size baktığını düşünerek geri adım atmayın. Onu mümkünse bulunduğunuz ortamdan uzaklaştırın. Örneğin “Sakinleşene kadar arabada bekleyeceğiz” deyin. Değilse evde nasıl davranıyorsanız, aynı yöntemi uygulayın.
İnatlaşıp ortalığı birbirine kattığında ilgi göstermeyin, tam tersine sakinleştiği zaman ona ilgi gösterin. Silgi istediğinde silgi sizin yakınınızda bir yere yuvarlanmışsa verin, kalem kutusundaysa bırakın kendi alsın.
Ona başarabileceği görevler verin ve sonrasında onu takdir edin.
7 yaşından sonra çocuklara aile yetersiz gelmeye başlar ve oyun ortamını, arkadaş grubunu daha çok tercih ederler. Çocuklar arasında bir gruba ait olmanın belli kuralları olmakla birlikte bu grubun içinde kendine has gülüşü, duruşu, giyinişi olanlar daha çok tercih edilirler. Böyle durumlarda doğru okuma yapmak lazım. “Aldığım hiçbir şeyi beğenmiyor, her yerde inatlaşıyor” diye yakınmak yerine çocuğun kendi tarzını oluşturmaya, kendine has bir kişilik geliştirmeye başladığını düşünmek daha doğru olur. Elbette gerektiğinde yönlendirmelerde bulunabilirsiniz ama seçimlerine saygı duyduğunuzu hissettirerek.
Oğlunuz, kardeşlerine gösterdiğiniz ilgi ve alakaya ulaşamamış olmasından dolayı da öğrendiği bu inatçılık davranışını devam ettiriyor olabilir. Bu ihtimali de gözden geçirmenizde ve gerekiyorsa her bir çocuğunuza ayrı ayrı özel ilgi göstermenizde fayda vardır.
Oğlunuzu sanat ve spor faaliyetlerine yönlendirmeniz, fırsat buldukça onunla kuralları en başta konuşulan, eğlenceli olduğu kadar kuralları net, sistemli oyunlar oynamanız da bu problemin çözümüne katkı sağlayacaktır. Ailecek oynanabilen kutu oyunları güzel bir seçim olabilir.
Son olarak eşinizle birlikte uyumlu, kararlı bir tutum sergilemelisiniz. Kararlı ve tutarlı anne-baba yaklaşımları ile çocuk, her istediğinin olmayacağını, isteklerini erteleyebilmeyi ve problemlerine çözüm bulma yollarını öğrenir. Selam ve dua ile...
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Pedagog Perihan Gül - Semerkand Aile Dergisi Sayı:174 s.30