Oğlum Dış Görünüşüne Karşı Çok Hassas

SORU:
Benim iki oğlum var; biri 2. sınıfa geçti, büyük oğlum ise 4. sınıfa geçti. Küçük oğlum okula gitmeden önce bana dış görünüşüyle ilgili “Anne ben nasıl görünüyorum?” gibi sorular soruyor. Bunun nedenini sorduğumda ise öğretmeninin kendisine en son söz hakkı verdiğinden ya da beden eğitiminde oyuna son kişi olarak seçildiğinden bahsediyor ve bunun sebebinin dış görünüşü olduğunu düşünüyor. Bir de yeni insanlarla tanışmaktan sıkılıyor, aslında çok dışa dönük ve neşeli bir çocuk ama utanıp sıkıldığından bahsediyor. Sizce bu durumda ona nasıl karşılık vermeliyiz? Bu yaşlarda normal mi, dış görünüşüne karşı takıntılı olmamasını nasıl sağlayabiliriz?
CEVAP:
Çocuk psikolojisinde her dönemin kendine has özellikleri vardır. Gelişim Psikolojisi uzmanlarına göre insanın tam gelişebilmesi için doğumdan ölüme kadar hayatı boyunca 8 evreden geçmesi gerekir. Oğlunuz bu evreler içinde 4. evreden geçmekte olabilir. 4. evre, başarılı olmaya karşı yetersizlik duygusu dönemidir. Bu dönem genelde 7-11 yaş grubu çocukları kapsamaktadır. Bu dönemde çocuk, kendisini başkalarıyla kıyaslamaya başlar ve bundan kaynaklı yetersizlik ve değersizlik gibi negatif inançlar geliştirebilir. Özellikle okul yaşantısı bu dönemde çocuğu çok etkiler. Tıpkı sizin çocuğunuzda olduğu gibi, aldığı geri bildirimler çocuğun kendilik algısını oluşturabilir. Aynı zamanda negatif geri bildirimlere odaklanıyor olması da muhtemel bir durumdur. Bu duruma elbette ayrıntılı olarak bakmak gerekir.
Özellikle 7-11 yaş grubunda olan çocuklar için öğrendiği yahut başardığı şeylerle ilgi ve övgü alma ihtiyacı ön plandadır. Çocukların yaşadıkları durumlara ve olaylara göre gayret veya değersizlik duygusu geliştirdikleri görülebilmektedir. Çocukların üretkenliklerinin ve çabalarının çok olduğu bu dönemde gayretlerinin övülmesine dikkat edilmelidir. Övgü verirken çocuğun sürecine odaklanılmalıdır. Sonucun negatif olmasından çok süreçteki gayretine dikkat çekilmelidir.
Başarma ihtiyacı bu dönemin temel ihtiyacı olduğu için, çocuk başarabildiği konulara yönlendirilerek bu ihtiyacı karşılanmalıdır. Çocuğun kendi Gücüne ve becerisine uygun düşen sorumluluklar belirleyerek çocuğa başarma hissi tattırılmalıdır.
Aynı zamanda ilkokul döneminde çocuklar bir gruba ait olma ihtiyacı hissedebilirler. Bu gruptaki kişiler bu yaş döneminde genellikle aynı cinsiyetteki arkadaşlarıdır. Bu arkadaşlarıyla çok sık vakit geçirmek isteyebilirler. 7-11 yaş döneminde arkadaşlarının düşünceleri onlar için daha değerli hale gelmeye başlar. Davranışlarını ve düşüncelerini arkadaşlarına göre şekillendirebilirler.
Özellikle 8 yaş grubu çocuklar çok gelişmiş bir hayal gücüne sahiptir. İlginç şakalar yapabilirler. Ancak bir o kadar da eleştirilere hassastırlar. Bu nedenle sosyal kaygıları ortaya çıkabilir. Kendi güçlerini fark ettikleri için harekete geçme arzuları çok yüksektir. Çoğunlukla stres olduklarında gerilim boşaltıcı bazı hareket ve rahatsızlıklar (gözlerini kırpıştırma, karın ağrıları çekme) gösterebilirler.
Başarılı olma arzusunun yüksek olduğu ama bir o kadar da yetersizlik duygularının yaşandığı bu dönemde onların duygularına kulak vermek, yorum yapmadan dinlemek çok büyük öneme sahiptir. Bazen aileler yorum yaparak çocuğun zor duygularını boşaltmasını engelleyebiliyorlar. Burada yapılacak ilk müdahale onun duygusuna eşlik etmek olacaktır. Anne veya baba çocuğunu zorlayan duyguları dinlerken kahrolarak veya çocuktan çok duruma üzülerek değil; olayı veya durumu sadece anlamaya çalışarak dinlemelidir. Burada etkili dinleme metotlarından destek alınabilir.
Özetleyecek olursak, hayatımıza yön veren bazı kodlarımız vardır. Bu kodlar çocukluk dönemimizde oluşur. En önemli ve son kodumuz ise okula başlayınca devreye girer. Bu, başarılı olma kodudur. Çocuğunuz bu kodun gerekli tatminini bulunduğu sosyal çevrede alamıyorsa, bunun çeşitli akademik veya fiziki sebepleri olabilir. Bunu öğretmenleri ile görüşerek tespit etmek yararlı olabilir. Ona yeni alanlar açmanızı öneririz. Belki bir futbol kursu veya bir yüzme kursu gibi. Bu ihtiyacı karşılanan çocuk şu an olduğu ortamda da kendisini iyi hissedecek veya olumlu inançlar geliştirecek gücü kendisinde bulabilecektir. Pozitif inançları yüklenen bir çocuk, beden algısına olan hassasiyetini de onarabilecektir.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi Sayı:216 s.38