Kızımı Tesettüre Isındırmak İçin Ne Yapmalıyım?

SORU:
Merhaba,
Biz muhafazakar bir aileyiz, çocuklarım da bizimle birlikte dindar olarak yetişti. Küçük oğlum ablasına göre daha küçük yaşta namaza başladı ama sonuç olarak ikisi de namazlarını hiç bırakmadılar. İkisi de şu an ergenlik döneminde, ama bizim imtihanımız kızımla… 16 yaşındaki kızım, 3 ay kadar önce tesettüründen vazgeçti. Başlarda bunu geçici bir heves olarak değerlendirdim, üzerine çok gitmedim ama açık söylemeliyim ki kahroldum. Ha bugün ha yarın tekrar kapanacak umuduyla nasihatler ettim, onunla güzel yolla konuştum. Fakat sonradan bunun birkaç arkadaşı ile aldıkları bir karar olduğunu anladım ve diğer çocuklarla görüşmesine de müsade etmemeye başladım. Onlardan kötü etkilendiğini söyledikçe, kızım daha da fazla öfke duymaya başladı bana. Babası ise bu konuda benden daha sinirli, kızımla ilgili tüm sorumluluğu benim üzerime bıraktı ve yapıcı bir çözümü yok. Sizce bir anne olarak ne yapmalıyım? Tesettüre gireli henüz bir sene olmuştu, tekrar kapanmaya karar vermesi için nasıl bir yol izlemem gerekiyor?
CEVAP:
Merhaba,
Yaşadığımız zamanın canımızı en çok yakan, gönlümüzü en çok inciten meselelerinden biridir sorduğunuz soru. İki sayfaya sığmayacak kadar çok şey yazılabilecek bir konu. Belki üzerine düşünülüp tezler yazılması gerekir. Bu kadar uzun bir mevzuyu ana hatlarıyla özetlemeye çalışacağım.
Anne baba, çocuğuna çocukluk döneminde temel dini bilgileri öğretmekle mükelleftir. Bu eğitim, çocuğun anne babasını taklit etmesiyle başlar. İşin hakikatini kavradıkça çocuğun öğrendiklerini kendi kendine sürdürmesiyle de devam eder. Bu eğitim sürecinde çocuk, gerekirse ödül-ceza yöntemiyle desteklenebilir. Ancak kızınız o dönemi geçmiş, artık mükellef bir birey. Bu sebeple ona zorlamayla bir şey yaptıramazsınız, bu problemi ancak sağlıklı ve kaliteli iletişim kurarak aşabilirsiniz. Bu arada eşinizin tavrı sizi daha da çıkmaza sokmuş, bu yüzden kızınıza karşı daha tahammülsüz olmuşsunuz.
İlk önce eşler olarak aranızdaki iletişim problemlerinizi, daha sonra da ebeveynler olarak kızınızla olan iletişiminizi düzeltmelisiniz. Sadece annenin değil, babanın da kızıyla olan iletişimini düzeltmesi problemin çözümünde belirleyici rol oynayacaktır. Kızınızın arkadaşlarını eleştirmek, istenilenin aksi bir sonuç verir. Kızınız neden böyle bir karar almış, önce bunu anlamak gerekir.
Gençler ergenlik döneminde kişilik/kimlik arayışı içinde olurlar. Bu yaşlardaki gençler için ailenin düşüncesinden çok arkadaşlarının düşüncesi önem arz eder. Bir grubun üyesi olmak, o grup tarafından kabul görmek bazı ergenler için hayatın olmazsa olmazıdır adeta. Bu arada çocukların eline erken dönemden itibaren kuralsızca verilen telefonların, tabletlerin ve maruz kaldıkları internetle sosyal medyanın gençlerin arayışlarındaki olumsuz etkilerini de unutmamak gerekir.
Ergenlerle ilişkimizde, kaybedilen güveni tekrar kazanmak çok önemlidir. İnsan, sizin karşılaştığınız gibi zor bir durumla karşılaştığında fevri çıkışlarda bulunabilir. Oysa zor da olsa sakin kalıp hiçbir şey yapmamak/ söylememek daha çok işe yarar. Böyle durumlarda kullanılan dile de çok dikkat etmek gerekir. Onu daha çok dinlemek ve eleştirmeden, azarlamadan duygularını paylaşabileceği bir ortam oluşturmak önemlidir. Bazen risk almak, mesela hiç izin vermeyeceğinizi düşündüğü bir konuda izin vererek onu şaşırtmak güzel sonuçlar verebilir. Ayrıca birlikte vakit geçirmeyi planlayarak iletişiminizi güçlendirebilir, aile içi güveni arttırabilirsiniz. Ortaklaşa işler yapmak veya beraber bir faaliyete başlamak fayda verecektir.
Anne babanın nasihati, bu yaşlardaki çocuklarla kurulan ilişkilerde tam bir iletişim engelidir. Nutuk atmak, öngörüde bulunmak, örnek vermek gibi tutumlardan tamamıyla kaçınmalıdır. Yerine sadece ama sadece etkin dinleme yapılmalıdır. Yani çocuğu sorgular, ondan bilgi almaya çalışır şekilde değil de gerçekten ne düşünüp hissettiğini anlamaya çalışarak dinlemelidir. Çatışma yönetimi sağlanır, iletişim sorunları çözülür ve aile, çocuğuna doğru model olabilirse o çocuk zamanla ailenin tutum ve değerlerini benimseyecektir.
Aile bağları zayıflayan çocuklar da bazen -kızınızın durumuna benzer şekilde- ailenin değerlerine karşı gelerek, ailenin istemediği şeyleri yaparak tepkilerini gösterme yoluna başvurabiliyorlar. Ailelerinden görmedikleri kıymeti çevrelerinde arıyorlar, arkadaş çevrelerinde kabul görmek için de arkadaşları gibi olmaya çalışıyorlar. Anne olarak sizin, “Yavrucuğum, sen her halinle benim canımsın. Senin zarar görmeni istemem. Ben yalnızca verdiğin kararlar bir gün gelip de seni üzmesin isterim” şeklinde samimi bir dille kendi duygu ve düşüncelerinizi ifade etmeniz daha faydalı olacaktır. Sizin sıcacık yakınlığınız onu geri toparlar. İnada bindirmek, yasak koymak gibi tutumlar bu yaş için çok tehlikelidir. Çok konuşmak, fazla ayrıntıya girmek -istenilenin aksine- çocukların ebeveynlerinden uzaklaşmasıyla sonuçlanabilir.
Allah’ın (celle celaluhu) en sevdiği kul, günah işledikten sonra tövbe edendir. Buna dayanarak hata yapmanın başımıza gelen en kötü şey olmadığını düşünebiliriz. Tüm evlatlarımızın imanını Rabbim tamamlasın inşallah. Selam ve dua ile…
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi Sayı:215 s.37