Görüş Bildir

Kendimi Aşırı Kontrolcü ve Paniklemiş Hissediyorum

Aşırı kontrol etme isteği. Kontrol hastalığı. Aşırı panik hissetme.

SORU:

Merhabalar,

38 yaşındayım, üç çocuğum var ve 10 yıllık evliyim. Eşim işi gereği uzakta çalışmakta, ben çocuklarla birlikte aileme yakın oturuyorum. Eşimle aramız çok iyi, bana ve çocuklara karşı her zaman ilgili. Uzakta olmasına rağmen sorunlarımızı çözüyoruz ama son zamanlarda kendimi aşırı kontrolcü ve paniklemiş hissediyorum. Eskiden sorun olmayan her şeyi kafama takmaya başladım. Çocukların sorumluluğu konusunda, başlarına bir şey geleceğine dair korkular yaşıyorum. Çok yorgun olduğum zamanlar bağırıp çağırabiliyorum. Sonra da pişmanlık yaşıyorum. Onlara yetemeyecek, eğitim hayatlarını doğru yönlendiremeyecek, onları koruyamayacak gibi hissediyorum. Bu ruh halinden çıkmak için kendimi zorluyorum ama yine de başaramıyorum. Sizce neler yapmalıyım?


CEVAP: 

Öncelikle, eşiniz her ne kadar destekleyici de olsa üç çocukla tek başınıza ilgilenmeniz zorlayıcı bir durum, Allah yar ve yardımcınız olsun. Eşiniz normal bir mesaiyle çalışıyor olsaydı bile 3 çocukla sabahtan akşama kadar ilgileniyor olmak tek başına kaygı yaşamanız için yeterli olurdu. Eşinizin uzakta olması, çocuklara karşı daha koruyucu bir rol üstlenmenize sebep olmuş görünüyor. İyi bir anne olmaya çabalamanın yanı sıra bir de eşinizin yerini doldurmak gibi bir motivasyonla hareket ediyor olabilirsiniz.

Bir süredir devam eden kontrolcü ve paniklemiş halinizin sizi rahatsız ettiğinden bahsetmişsiniz. Daha önce sorun olmayan şeyleri kafanıza taktığınızı belirtmişsiniz. Son zamanlarda hayat düzeninizde belirgin bir değişiklik oldu mu? Bu değişiklik taşınma, aileden birinin kaybı gibi büyük çaplı bir değişiklik de olabilir, çocuklardan birinin gelişimsel olarak bir ihtiyacının/ krizin ortaya çıkması da olabilir. Bir çocuğa tuvalet alışkanlığı edindirme, çocuğun ilkokula başlaması gibi zorlu süreçler ebeveynlik yükünü artırır ve doğal olarak kaygıyı tetikler.

Eğer yaşadığınız paniği tetikleyen somut bir değişiklik olmadıysa, tükenmişlik hissi yaşıyor olabilirsiniz. Belki uzun süredir bu düzende yaşıyor olmaktan dolayı kendinize yeterince vakit ayıramamışsınızdır. Tükenmişlik yaşadığımızda normalde tolere edebileceğimiz şeyleri tolere edemez oluruz çünkü stresle başa çıkma kapasitemiz dolmuştur. Bu durumda annelik rolüne ara verebileceğiniz küçük molalar oluşturmak işinize yarayabilir. Maddi ve manevi tüm kaynaklarınızı gözden geçirip (çocuklar için oyun ablası bulmak, evin temizliği için yardım almak ya da çocukları bir yakınınıza birkaç saatliğine bırakmak gibi) sizi rahatlatacak bir şeylerle meşgul olmaya çalışın. Çocuklarınızın sizin korumanıza ihtiyacı olmadığı durumlarda da sadece kendiniz için bir şeyler yapmaya çalışın. Mesela alışveriş merkezine gittiğinizde sadece çocuk kıyafeti bakmayın, çocuklar uyuduğunda başka dinlenecek vaktiniz yoksa ev işi yapmayın.

Bazı korkulardan bahsetmişsiniz. Ne olursa çocuklarınıza yetmiş gibi hissedeceksiniz? Eğitimlerini doğru yönlendirmekten kastınız nedir? Çocuklarınızı neye karşı korumak istiyorsunuz? Bu konularda kendinizden ve hayattan beklentilerinizi düşünmenizi tavsiye ederim. Örneğin siz çocuklarınızı fiziksel olarak korumaktan bahsediyorken beklentiniz vücutlarına hiçbir zarar gelmemesiyse, bu anormal bir beklentidir. Çünkü çocuklar düşer, bazen birbirlerine vurur, bir şekilde zarar görürler. Benzer şekilde duygusal zorluklar da yaşayacaklardır, bazen derslerinde başarısız da olurlar. Hayatta zorluklarla karşı karşıya kalma ve zarar görme ihtimali her zaman vardır, bunu bilerek yaşamak bizi hüsrana uğramaktan korur.

Ailenizin yakınlarınızda olduğunu söylemişsiniz. Onlar ya da diğer sosyal çevreniz (komşular, akrabalar, arkadaşlar) sizin bu kaygılarınızı besliyor olabilir mi? Biz annelerin yaşadığı en büyük sıkıntı bize yetersiz hissettiren dış seslerdir. Eğer etrafınızda sizi çok fazla eleştiren, sürekli yaptıklarınızı sorgulatan birileri varsa bu kişilerle sınırınızı gözden geçirmenizde fayda var.

Son olarak, bu yaşadığınız durumu kesinlikle eşinizle konuşmanızı tavsiye ederim. Çocuklarınız ve sizin için en büyük güç kaynağınız eşinizdir. Sizi rahatlatacak bir yol bulunabilir mi, ondan daha fazla desteği nasıl alabilirsiniz, bunları konuşabilirsiniz. Ayrıca çocukların yetiştirilmesinde eşinizle birlikte beklentilerinizi açıkça konuşmanızı öneririm. Eşiniz sizden çocuklarla ilgili ne bekliyor, onun yapabilecekleri neler, sizin yapabilecekleriniz neler, ikinizin de sınırlı kaldığı noktalar neler? Böylelikle hem çocuklara hem de sizin anneliğinize dair karşılıklı beklentilerinizi netleştirmiş olursunuz.


Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi - Sayı:208 s.34



nizami hayat logo