İslâmda Kazancın Önemi

İslâmda kazanç, geçim sağlama alanına atılmak, aslında ilim gibi bütün müslümanlar için pek önemli bir görevdir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: 

“Çalışarak kazanç sağlama yollarını aramak, müslüman olan her erkek ve kadın için bir farzdır.” (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, 10/74)

Çünkü her müslüman, yükümlü olduğu görevleri kazanç sayesinde yerine getirebilir. Bu görevlerin yapılması kuvvet ve sağlığa bağlıdır. Kuvvet ile sağlık da gıdaya ve diğer ihtiyaçlara bağlıdır. Bunlar da ancak kazançla sağlanabilirler. Onun için kazanç alanına atılmak önemli bir görevdir, bir farzdır. Şöyle ki:

Herhangi bir müslüman kendi nefsini ve geçimleri üzerine gerekli olan kimseleri geçindirmeye ve borçlarını ödemeye yetecek kadar helâlden kazânmakla yükümlüdür, bu bir farzdır. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur:

“Her müslüman üzerine helâli aramak vâciptir.” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr. 9204)

Fakirlere yardım, düşkünlere iyilik etmek için yetecek miktardan fazla kazanç sağlamak iyidir. Böyle bir kazanç nâfile ibadetten daha faziletlidir. Çünkü bunun yararı başkalarına dokunur.

Geniş bir dirliğe ermek ve fazla nimetlenmek için daha fazla kazanç sağlamak mubahtır. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur:

“İyi ve dürüst insan için, yararlı mal ne güzeldir.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 4/269)

İnsanlara karşı büyüklenmek ve övünüp gururlanmak için yapılan kazançlar haramdır. Helâl yoldan kazanılmış olması farketmez. İnsanlara karşı serveti ve mevkii ile çalım satan kimseler ahirette yüce Allah’ın gazabına uğrayacaklardır.


Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Ömer Nasuhi Bilmen - Büyük İslâm İlmihali