Görüş Bildir

Eşimle Yaşadığım Kötü Bir Olayı Atlatamıyorum, Ne Yapmalıyım?

Eşimle yaşadığım kötü bir olayı atlatamıyorum.

SORU: 

Merhaba,

Eşimle ilgili hayatımı derinden etkileyen, kötü bir olay yaşadım yaklaşık altı ay önce. Maalesef üzerimdeki etkilerini atlatamadım, yaşadığım her şeyi ona bağlıyorum şimdi. Ne zaman bir şeye üzülsem, herhangi bir konuda stres yaşasam o kötü olay geliyor gözümün önüne ve kendimi değersiz hissediyorum. Hayattan keyif alamaz oldum, gece gündüz yaşadığım olayı hatırlıyor, özellikle eşimi suçluyorum. Onun bu olayda suçlu olduğunu düşünüyorum, eşim de bunun farkında. Fakat bir yandan ilişkimiz normale dönsün de istiyorum.

Sizce unutabilir miyim? Kendimi yeniden iyi hissedebilir miyim? İlk günkü kızgınlığımın aynen devam etmesi normal mi? Her durumu o tatsız hadiseye bağlamam, üzüntümün daha da derinleşmesi normal mi? İnsan bazı şeyler hiç yaşanmamış gibi yola devam edebilir mi?

Kocamın yaptığı kötü şeyi unutamıyorum. Kocamla yaşadığım kötü olayı unutamıyorum ve atlatamıyorum.

CEVAP:

Ne yaşadığınızı bilmiyorum ancak yaşadığınız deneyimin sizi derinden etkilediği ve üzdüğü muhakkak... Öncelikle yaşadığınız şey istismar gibi ciddi bir durum içeriyorsa adli makamlara bildirmeniz ve psikolojik destek almanız gerekir. Özellikle birkaç hafta ve daha uzun süre geçtiği halde yaşadığınız kötü anıyı tekrar yaşama korkusu, sık sık hatırlama, gerçekmiş gibi yeniden yaşama, çabuk sinirlenme ve irkilme; huzursuzluk, uykusuzluk, kabus görme, günlük kişilere ve işlere yabancılaşma gibi belirtilerden bazılarına sahipseniz, en yakın zamanda bir psikiyatriste başvurabilirsiniz.

Yaşadığınız anının travma içeriği taşımayan, yalnızca sizin aklınıza takılmaya devam eden bir anı olması da mümkündür. Bazı insanlar aynı kötü durumları yaşadıkları halde etkilerini diğerlerinden daha çabuk atlatırlar. Hayata bakış açıları genel olarak “Boşver, geçti gitti!”dir. Olabildiğince çözüm odaklıdırlar ve geçmişte yaşamazlar. Böyle kişiler tanıyor musunuz? Sizce onların tepkisindeki farklılığın nedeni nedir? Hayat engebeli bir yoldur ve hepimiz zaman zaman zor durumlar yaşarız. Zor durumlarda nasıl tepki verdiğimiz aslında kendi psikolojik sağlamlığımızla ilgilidir. Cam da plastik de aynı yerden düşebilir; biri kırılırken ötekine hiçbir şey olmaz. Düştüğünüzde canınızın yanmaya devam etmemesinin bir nedeni düşüncenizdeki esnekliktir. “Bana öyle davrandığı için artık hep kötü hissedeceğim” gibi bir genelleme yerine “Bu kötü bir deneyimdi ama yaşadığım pek çok iyi deneyim de var” diye düşündüğünüzü tasavvur edin. Çok daha iyi hissederdiniz.

Daha önce de söylediğim gibi düşünceniz duygunuzu, duygunuz davranışınızı etkileyecektir. Bu anı gözünüzün önüne geldiğinde kendinize neler söylüyorsunuz?

Otomatik olumsuz düşüncelerinizi fark edin. Belki çocukluğunuzdan beri sizinle birlikteler ve bu yüzden onları yeterince sorgulamadınız. Ama yeterince gerçekçiler mi? Doğru olduklarına dair kanıtları var mı? Örneğin size “değersiz” olduğunuzu söylüyor olabilirler. Bu doğru olabilir mi?

Değerli olduğunuz anları aklınıza getirin. Mümkünse her gün iyi ve değerli hissettiğiniz anların günlüğünü tutun. Kendinizi değerli hissettiren aktiviteleri arttırın, kötü hissettirenleri mümkün olduğunca azaltın. Bedeninize değer verin. İyi beslenip iyi spor yapan bir beden ister istemez iyi ruh halini destekleyecektir. Güçlü yönlerinize ve hedeflerinize odaklanın. Farkındalık ve nefes egzersizleri öğrenerek, günlük rahatlama rutinlerini hayatınıza ekleyin. Bu egzersizler kötü hatıranın acısına gömülmek yerine anda kalmanızı kolaylaştıracak ve psikolojik sağlamlığınızı arttıracaktır.

Son olarak; bu hatıranın olumsuz etkilerini gündeminizden çıkarmak için eşinizle iletişime geçmek iyi bir çözüm olabilir. “O her şeyin farkında” diyorsunuz ancak belki de ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktur. Duygularınızı paylaşmak ve birlikte geçmişin üstesinden gelmeye çalışmak sizi her halükarda rahatlatacaktır. İhtiyaçlarınızı söylemekten çekinmeyin. Ona nasıl iyi hissedeceğinize ve ilişkinizi onaracağınıza dair ipuçları verin. Yapılması gerekenler çok fazlaysa parçalayın, ilişkinizde “yapabilirim” dediğiniz küçük hedefler koyun. Her şeyden önce kaynaklarınızı, sizi değerli hissettiren özelliklerinizi, anılarınızı, yakınlarınızı aklınızdan çıkarmayın. Kriz anlarında onları hatırlayarak iç dünyanızı beslemek konusunda cimri davranmayın.

Asla unutmayın, siz kendinize değer verdiğiniz sürece etrafınızdakiler de size değer vermeyi öğrenecektir.


Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Psikolog Cemile Akdağ Çebi - Semerkand Aile Dergisi Sayı:179 s.32



nizami hayat logo