Ehil Kişilerle İstişare Et!
İstişarenin İslam’da çok önemli bir yeri vardır. Yapılacak herhangi bir işte hakikati bulmak, gerçeğe varmak için ehil kimselerle istişare etmekten daha menfaatli bir şey yoktur. Çünkü yardıma ihtiyaç duyduğumuz konuda ehil olan kimselerin meseleye bakışı, bizimkinden farklıdır. Onların tecrübe ve sağduyu ile vardıkları sonuç hem aklın hem mantığın hem de ilmin kabulleneceği ölçüde olur.
Kendisine danışılan kişi o alanda ehil olduktan sonra, istişare neticesinde çıkan fikre tereddüt etmeksizin rahatlıkla uyulabilir. Danışılacak olan kişi alanında ehil olmakla birlikte akıl ve tecrübe sahibi, samimi; insanı iyi tahlil edebilme, güvenilirlik gibi özelliklere de sahip olmalıdır. Abbasi yöneticilerinden Halife Me’mun, oğluna şöyle nasihat etmiştir:
“Şüphen olan işlerde tecrübe sahibi, gayretli ve şefkatli ihtiyarların görüşlerine başvur. Çünkü onlar çok şey görüp geçirmişler, zamanın inişli çıkışlı olaylarına şahit olmuşlardır. Onların sözü acı da olsa kabul ve tahammül et.”
Bir mesele hakkında, işin ehli olan birden fazla kişi ile istişare etmek daha faydalı olur. İstişare edilen kişilerden biri bir hususta yanılabilir, bir diğeri başka bir eksik noktayı göremeyebilir; ancak hepsi de aynı yanlışa düşmezler. İstişare neticesinde çıkan kararla amel edilir, ondan sonra yapılacak iş ise Allah’a (c.c) tevekküldür.
Unutulmamalıdır ki istişare ile bütün işlerde kolay yol alınır, hayırlı neticelere varılır. Sıkıntılar daha rahat aşılır. Kişi ne kadar akıllı, zeki ve tecrübeli olursa olsun, Allah Teala’nın Kur’an’da işaret ettiği ve faillerini övdüğü müşavere esasına uygun hareket etmedikçe, faydalı sonuçlara ulaşsa ve sorunlarını çözse bile rızaya uygun hareket etmemiş demektir.
Bu yüzden Aziz dostum!
Mevlana Celaleddin’in (rh.a) dediği gibi: “Aklın varsa diğer bir akıl sahibi ile dost ol, onunla görüş, istişarede bulun!” Allah (c.c) bizleri işinin ehli, hayırlı kimseler ile istişare edip hayır sonuç alanlardan eylesin.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi - Sayı:162 s.28