Depresyonda Olan Ergenlere Nasıl Ulaşabiliriz?
Ergenler yaşadıkları dönemin doğası gereği umutsuzluk, değersizlik gibi duyguları, başarısızlık korkusu gibi düşünceleri, sosyal ortamlardan kaçınma gibi davranışları ve iştahsızlık, konsantrasyon güçlüğü gibi depresyona çok yakın bedensel belirtileri deneyimleyebilir. Eğer ergen bu tür belirtilerin hepsini bir arada ve uzun süreyle yaşar ve günlük sorumluluklarını yerine getirememeye başlarsa, bu durumun normal seyreden bir ergenlikten farklı olduğunu düşünebilirsiniz.
Bizler çocuk ve ergenlerin hareketli olmaları beklediğimiz için onlara depresyonu pek yakıştıramayız. Bazı ebeveynler bu sorunu görmezden gelir, bazıları ise bunu ergenin şımarıklığı olarak görür. Sanılanın aksine, depresyon basitçe “her şeyi kafaya takmak”, “insanları fazla önemsemek”, “kendini boşu boşuna üzmek” değildir. Bu yüzden ergenle konuşmak, nasihat etmek, kendi hayatından örnekler vermek onun depresyondan çıkmasına yardımcı olmaz.
Depresyondaki ergene yardımcı olmak istiyorsak en başta depresyonun öyle ya da böyle düşünmekle birden geçip gitmeyeceğini kabul etmemiz gerekir. Ergen nasıl ki bir anda depresyona girmediyse, bir anda normale dönmesini beklemek anlamsızdır. Tedavinin iniş çıkışlarla dolu uzun bir yolculuk olabileceğini baştan kabul etmek sürece daha temkinli girmemizi, enerjimizi ve sabrımızı ihtiyatlı kullanmamızı sağlar.
Depresyondaki ergene müdahale edilirken depresyonun hangi seviyede olduğunu ayırt etmek önemlidir. Eğer ergende kendine zarar verme düşüncesi varsa ya da iyileşmek için adım atacak güçte değilse psikiyatrik ilaçlar tedavi amaçlı kullanılabilir ancak depresyonda çoğunlukla bir psikoterapi desteği yeterli olacaktır.
Depresyon için yapılacak ilk ve en etkili müdahale, fiziksel aktivitenin artırılmasıdır. Günlük yapılacak otuz dakikalık yürüyüşler hormon salınımını etkileyerek, ergenin vücudunu stresle başa çıkmak için daha donanımlı hale getirir.
Daha önce depresyonu karanlık bir tünele benzetmiştik. Depresyondaki ergen hayatı baş edilemez görür, kendi çabalarının ise boşuna olduğunu düşünür. Anne babaların tedavi sürecinin tamamında ona motivasyon sağlaması gerekir. Ancak ergene söylenen “Çok iyisin, artık düzeldin” gibi cümleler motivasyon sağlamaktan çok ona anlaşılmamış hissettirecektir. Depresif durumdan çıkmak için gencin attığı tüm adımları takdir etmek ve bu adımları açık bir şekilde tanımlamak önemlidir:
“Bugün dünden daha uzun süre arkadaşlarınla vakit geçirdin”, “Bu hafta geçen haftaya göre daha düzenli uyuyorsun”, “Dışarı çıkmak istememiştin ama keyif almış görünüyorsun” gibi…
Depresyonun En Tipik Belirtilerinden Biri “Ruminasyon”
Depresyon, haz duygusunun hissedilememesi durumudur. Ergen, sosyal ortamlardan uzaklaşır ve daha önce keyif aldığı aktiviteleri yapmamaya başlar. Böylelikle olumsuz duygu ve düşünceleriyle baş başa kalmış olur. Depresyonla mücadele ederken ergenin haz veren aktivitelere yönlendirilmesi, keyif almadığını söylese bile alışverişe gitmesi, birileriyle görüşmek, film izlemek gibi aktiviteleri yapması sağlanmalı, genç bunun için teşvik edilmelidir.
Depresyon en çok uyku ve yemek düzeninin bozulmasıyla kendini gösterir. Evde yemekleri mümkün olduğunca birlikte yemek, yemek sırasında keyifli sohbetler etmek, ergenin uyku saatlerini kontrol etmek uyku ve yemek rutinini düzenlemeye yardımcı olur.
Depresyonun en tipik belirtilerinden biri “ruminasyon”lardır. Ruminasyon, zihnin geçmişteki olayların olumsuz etkilerini tekrar tekrar düşünmesi durumudur. Depresyonda ruminasyonların ne zaman ve nasıl başlayacağı belli olmaz. Ergen birden kendini geçen yıl okulda yaşadığı bir olayı düşünürken, “Bu olay neden başıma geldi, ben nerede hata yaptım?” derken bulabilir. Ruminasyonlar kişinin olumsuz kendilik algısını pekiştirmesine sebep olur; örneğin ergen kendini değersiz görüyorsa değersizlik duygusu yaşadığı olayları tekrar tekrar farklı yönleriyle hatırlar, böylelikle değersiz olduğuna dair inancı pekişmiş olur.
Ergenler bazen ruminasyonlarına anne babalarını da dahil eder, onlarla konuşurlar. Bu durumda ebeveynlerin ruminasyona konu olan olaylara odaklanması, konuya ilişkin yorumlar yapması bu sürecin devam etmesine hatta uzamasına neden olur. Derin düşüncelere dalan depresif ergen, düşündüklerinin içeriğine odaklanmadan ve pekiştirilmeden dikkat dağıtıcı başka bir aktiviteye yönlendirilmelidir. Bu düşünceyi biraz erteleyip size ev işinde yardım etmesi, marketten bir şey alması ya da ödevlerini yapması gibi net komutlar vermek ergeni ruminasyondan çıkarmaya yardım eder.
Depresyondaki ergen için ebeveynlerin yapabileceği etkili müdahaleler vardır. Ancak depresyonun öncesinde ergeni gerçekten tanıyor olmak, onun neleri sevip neleri sevmediğini, hangi konularda yetenekli olduğunu, hangi olaylara karşı daha hassas olduğunu bilmek, depresyondaki ergenin iç ve dış kaynaklarını harekete geçirmeyi kolaylaştırır.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi Sayı:208 s.20