SORU:
Oğlum bu sene ilkokul birinci sınıfa başladı. Okumayı öğrendi, derslerle ilgili bir algılama problemi yok, öğretmeni başarılı olduğunu söylüyor. Fakat kendisi aşırı yavaş ve dağınık. Öğretmeni bu konuda bizlerden destek istediğini ifade ediyor her seferinde. Tek meselemiz bu da değil, okuldan eve her gelişinde bir şeyleri çantasına koymayı unuttuğunu görüyorum. Çoğu zaman kalem kutusu bile olmuyor çantasında. Yeni kalemler, silgi ve kalemtraş alıyoruz düzenli olarak. Bu eşyalarını ya okulda unutuyor, kaybediyor ya da nerede olduklarını dahi bilmiyor. Ödevlerini de sürekli “Hadi oğlum, yaz artık” diye başında bekleyerek yaptırmaya çalışıyoruz. Yani ite kaka… Zeki bir çocuk ama harekete geçmesi zaman alıyor, kendini o an yapmak istemediği hiçbir şeye vermiyor ve dikkati dağınık. Sorumluluk alabilmesi için neler yapmamız gerekiyor? Okul eşyalarını sürekli yeniden almak, toparlamak zorunda kalmak bizim için gerçekten yorucu olmaya başladı. Bu dağınıklığın bu yaşta normal olup olmadığını merak ediyoruz anne ve babası olarak. Konuşmamız işe yaramıyor, daha ne yapabiliriz bilmiyoruz. Yardımcı olursanız çok seviniriz.
CEVAP:
Oğlunuzla ilgili anlattıklarınız için iki husus üzerinde durmak gerekir.
Bunlardan ilki çocukta aile tutumlarına bağlı gelişen durumdur. İlk yıllarından itibaren kuralsız ortamda, sınır konmadan yetişen yahut anne babanın farklı tutum sergilediği ailelerde yetişen çocuklar dikkatsiz, dağınık, özensiz olabilirler. Bu tür çocukların erkenden fark edilip, aileleriyle işbirliği içinde çalışma yapılması gerekir. Aksi takdirde gelecekte de ciddi problem yaşayabilirler.
İkinci husus ise dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile ilgilidir. Bu tanıyı almış olan çocuklar zeki olmalarına rağmen anlatılanı yeterince dinleyemezler, sınavlarda yanlış okuma ya da yanlış kodlama gibi dikkat hatalarına bağlı düşük notlar alabilirler. Bu durum devam ettikçe çocuklar çalışmaya ve başarmaya dair motivasyon kaybı yaşarlar. Dersler ve sınavlar dışında ise bu çocuklarda sıkça eşyalarını unutma, kaybetme, sakarlık yapma, düzensiz ve dağınık olma gibi durumlar görülür.
Bazı çocuklarda ise bu belirtilere yerinde duramama, aşırı ve sürekli hareket etme, dürtülerini kontrol edememe gibi durumlar eşlik etmektedir. Dikkat eksikliğine dürtü kontrol problemleri ve hiperaktivite de eklenmişse bu çocuklar hayatlarında daha çok zorlanırlar. Sürekli uyarı alırlar, suçlanırlar ve eleştirilirler. Ancak bir çocukta DEHB olarak bilinen durumun var olduğunun söylenebilmesi için bazı kriterler açısından belirli bir süre çocuğun gözlemlenmesi gerekir. Bu kriterlerden ilki, çocuğun yaşadığı sıkıntıların devamlı ve yaygın olarak görülmesidir. DEHB olan bir çocuk evde nasıl davranıyorsa okulda da misafirlikte de aynı davranır. Yani ortama göre davranmayı beceremez. İkinci kriter çocuğun uyarılara rağmen davranışlarını kontrol edememesidir. Bu da akademik başarısını, ailesi ve arkadaşları ile olan ilişkilerini olumsuz etkiler.
DEHB tanısını aile ya da öğretmen koyamaz, mutlaka bir uzmanın değerlendirmesi gerekir.
DEHB’li çocukların evde ya da okulda “dikkatsiz, dağınık, yaramaz” diye etiketlenmemesi gerekir. Cezalandırmak ya da azarlamak çözüm değildir, hatta bu durum belli bir süre sonra özgüven kaybına ve depresif belirtiler görülmesine sebep olur. Bu sebeple mutlaka bir uzman desteği gerekmektedir. Bu destek, aile ve öğretmenin vereceği eğitim desteğinin yanında bazen çocuk psikiyatristinin vereceği bir ilaçla da olabilir. Böyle bir durumda ilaç kullanmaktan kaçınmamak gerekir.
DEHB’li çocukların temel sorunu “organize” olamamaktır. Çocuklarda 9 yaşından önce zaman kavramı tam olarak oturmadığı için onlara eğlenme, çalışma, dinlenme ile ilgili zamanını planlayıp uygulamasında destek olunmalıdır. Ayrıca ev ve okul dışında enerjilerini atabilecekleri sportif faaliyetlere yönlendirilmelidirler. Okuldan geldikten sonra bir müddet dışarıda oynama, yürüme, koşma -bazen bunları ebeveynle birlikte yapmaişe yarar. Öğretmeninin de durumdan haberdar olması ve -eğer tanı konmuşsa- oğlunuza destek olması gerekir. Örneğin oğlunuza sınıfta uzun bir yazı okutmak yerine kitaptan basit, kısa bir bölüm okutup sonrasında kendisini takdir edebilir.
Bu bilgiler çerçevesinde oğlunuzun yaşadığı sıkıntının tam olarak tespiti ve giderilmesine yönelik adımları öğrenmek için bizatihi bir uzmandan destek almanız uygun olacaktır.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi Sayı:1973 s.34