Görüş Bildir

Cep Telefonu ve Televizyon Otizme Neden Olur mu?

Cep telefonu otizme neden olur mu. Televizyon otizme neden olur mu. Uzun süre ekrana maruz kalmak otizme neden olur mu.

Günümüz koşullarında küçük çocuklar hatta bebekler dahi uzun süre ekran karşısında kalabiliyor. Genellikle çok hareketli, sürekli kucakta kalmak isteyen, yemek yemeyen iştahsız bebeklere sahip ebeveynler; biraz olsun dinlenmek için yahut bebeğin sürekli dolaşmayı bırakıp oturabilmesi ve iştahsızsa bir şeyler yemesi için ekrandan faydalanabiliyorlar.

Özellikle reklam ve müzik klipleri 0-2 yaş grubu için oldukça dikkat çekici; normalde yemek yemeyen bebek, reklamlar karşısında koca bir kaseyi bitirebiliyor. Ya da anneciğini hiç otutturmayan minik, çizgi filmler sayesinde ebeveynini dinlendirebiliyor (!). Ancak küçük çocukların uzun süre ekran karşısında kalmaları onlara hem zihinsel hem de fiziksel açıdan pek çok zarar veriyor. Uzun süreli kapanmayan ekran, bebekte gelişmesi gereken birçok yeteneği geri bırakıyor, en değerli “an”ları maalesef yok ediyor.
 

Sosyalleşme ve Dil Gelişimi Akranlarının Gerisinde Kalıyor


Uzmanlar özellikle 0-2 yaş grubu çocukların mutlaka ekrandan uzak tutulmasını tavsiye ediyor. Gelişimin en hızlı olduğu dönemlerden biri olan bebeklikten çocukluğa geçiş döneminde; çocukta dil gelişiminin, sesli ve sessiz iletişimin, sosyal becerilerin ve zeka gelişiminin desteklenmesi oldukça önemlidir. Uzun süre ekrana maruz kalmış küçük çocuklarda, otizm benzeri belirtiler görülebiliyor ve bebeğin gelişiminde ağır olumsuzluklar yaşanabiliyor. Ekran karşısında fazla zaman geçiren bebek, yapması ve öğrenmesi gereken birçok aktiviteden uzak kalıyor. Üstelik hep aynı noktaya bakıp hızla akan bir dünyayı takip etmeye çalıştığından beyin kimyası zarar görerek öğrenme ve zihinsel gelişim kapasitesi de akranlarının çok gerisinde kalıyor. Ufaklık bu sefer iletişimde problemler yaşamaya başlıyor; kolay algılayamadığı için seslenildiği zaman bakmıyor, öfke nöbetleri geçiriyor, göz teması kurmakta zorluk çekiyor ve başkalarıyla kaynaşmayı reddedip yalnızlığı tercih ediyor.
 

Gelişimsel Olumsuzluklar Meydana Gelebilir


0-2 yaş grubunun kontrolsüz televizyon seyredip telefon ekranına uzun süre bakması bebeğin gelişimi üzerinde hasara neden oluyor. Bu olumsuzluklar 2 yaşa kadar pek ortaya çıkmasa da 2-3 yaş arası kendini belli etmeye başlıyor. Bu çocukların konuşma yetilerinin akranlarının çok gerisinde kaldığı gözlemleniyor. Konuşmaya hiç başlamama, cümle kuramama, “anne baba” gibi temel kelimeler hariç başka bir şey söyleyememe gibi sorunlar yaşanabiliyor.

Küçük çocuğun gezip dünyayı keşfedecekken uzun süre oturması ayrıca kas gelişimini de olumsuz etkileyerek yürüme, tırmanma, kaşık tutma gibi basit eylemleri dahi yerine getirememe gibi yetersizliklere yol açabiliyor.

Çocuğun beyin kimyası ekranlardan zarar gördüğü için algıda ve anlamada zorluklar yaşanabiliyor. Verilen komutları yerine getirmeme, uzun süreli göz dalmaları, söylediklerinizi anlamama, yabancılara karşı olumlu ya da olumsuz bir tepki vermeme, genel anlamda tepkisizlik gibi davranışlar görülebiliyor. Ayrıca gözlerin aşırı yorulması, zamanla çeşitli görme problemlerine de yol açabiliyor. Ekran karşısında dalarak yemek yiyen çocuklar doyduklarını anlamıyorlar ve zamanla mide rahatsızlıkları, obezite gibi hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Çoğunlukla ne yediklerinin farkına varmadıkları için damak tadı ile ilgili bir fikre de sahip olamıyorlar.
 

Eve Bağımlı Hale Gelebilir


Ekran başında çok vakit geçiren bebeklerin hayal dünyaları gelişemez, eve bağımlı hale geldiklerinden tüm dünyayı ekrandan ibaret zannederler. Hem küçük çocukluk döneminde hem de ilerideki dönemlerde öğrenme ve algılamada güçlük yaşarlar. Öğrendiklerini kolay unuturlar. Odaklanmada ciddi sorunlar yaşayabilirler. Zararları saymakla bitmeyen renkli ekranları miniklerden uzak tutmak, onların hayatı keşfedip normal bir çocukluk yaşayabilmeleri için gayret etmek gerekiyor. Bu alışkanlığı çocuğu ekranlardan adım adım uzaklaştırarak bitirmek -bir anda mahrum bırakıp tepki geliştirmesine neden olmak yerine- ona keyif alacağı aktiviteler sunmak, birlikte oyun oynamanın keyfine varmasını sağlamak izlememiz gereken adımlar olmalı. Unutmamalıyız ki onların tertemiz dünyasına girmenin, iletişimin en kolay ve güzel yolu sevgi ile yaklaşmaktır.


Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Ayzıt Uluat - Semerkand Aile Dergisi Sayı:169 s.52



nizami hayat logo