Bebeklerde Konuşmayı Etkileyen Faktörler
Bebekler ilk kelimelerini genelde on ila on dört aylıkken söylemeye başlarlar. Ortalama konuşma dönemleri ilk adımlara tekabül etse de bu durum sekiz aylıkken ya da on sekiz aylıkken ilk kelimesini söyleyen bebeklerin var olmadığı anlamına gelmiyor. Konuşma sürecinin bebekten bebeğe değişiklik göstermesinin nedeni, konuşmayı etkileyen kalıtsal ve çevresel birçok faktör olabilir.
Bıdır bıdır iletişim kurmak için uğraşan bebeğinizin dediklerini anlamamanız, onun konuşmadığı anlamına gelmiyor. Çocuklar konuşmaya başladıklarında iki tür dil kullanırlar. Birincisi uzmanların “jargon” olarak adlandırdığı, bebeğin sürekli tekrarladığı ama anne babaların bir türlü anlamadıkları dildir. Bebeğin ağzından anlamlı kelimeler çıkmaz ama bebeğin tekrar etmesini istediğinizde tekrar aynı anlamsız heceleri duyarsınız.
Bebeklerin kullandığı diğer dil ise tek ya da iki heceli kelimelerden oluşur. Bu tür dil kullanan bebekler oyuncağı “ca” diye tanımlayabilir ya da annelerine yalnızca “an” diye hitap edebilirler. Yapma demek istediklerinde “ma” ya da istedikleri bir şeyi sadece “da” diye ifade edebilirler. Aslında onlara dikkatle kulağınızı verirseniz hangi kelimeyle ne demek istediklerini de anlayabilirsiniz.
Konuşmayı Etkileyen Faktörler
Kalıtım: Bebeklerde konuşma sürecini etkileyen faktörlerden biri genlerdir. Genelde bebekler anne babalarının konuşma kalıplarını takip ederek gelişim gösterirler. Bazı bebeklerin erken konuştuğunu görünce anne ya da babasından şu sözü duymanız muhtemeldir: “Ben de erken konuşmuşum.” Yahut kimi çocuklar her denileni anlayıp komutları yerine getirseler de konuşmaları gecikebilir. Çünkü ağızları ve dil kasları genetik olarak daha yavaş gelişir.
Cinsiyet: Halk arasında bilinen, “Kız çocukları erken konuşur” tezi doğru bir bilgidir. Kız bebekler hem fıtrat olarak erken konuşmaya daha meyillidirler hem anne babayı taklit etme konusunda erkek bebeklere göre daha beceriklidirler hem de anne babalar genellikle kız çocuklarıyla daha çok konuşur. Çünkü erkek bebeklerinin sözlü yeteneklerinin gelişmesinden daha çok fiziksel yeteneklerinin gelişmesini önemserler. Ama bu, tüm erkek bebeklerin geç konuşacağı ya da tüm kız bebeklerin erken konuşacağı anlamına gelmez.
Çevresel Etkenler: Bebeğin büyüdüğü ortam konuşma becerisini yakından etkiliyor. Zengin bir sözlü ortam içerisinde büyüyorsa, sürekli onunla konuşan birileri varsa bebekler (özellikle kalabalık ailelerde büyüyen bebekler) daha erken konuşur. Ama gündüzleri anne ya da bakıcıyla duruyorsa, sosyalleşmeye imkân çok tanınmıyorsa; evde ağabey, abla gibi başka kardeş de yoksa bebeğin geç konuşması normal bir durumdur. Bazan da bazı bebekler çift dilin konuşulduğu ailelerde büyür. Bu durumda konuşma becerisi biraz yavaşlar. Ama çocuk büyümeye başladıktan sonra her iki dili de akıcı olarak konuşacaktır.
Alıcı Dilin Gelişimi: Bebeğinizin hiçbir kelime söylemiyor olması onun konuşmak için uğraşmadığı anlamına gelmiyor. Pek çok çocuk bir yaşından önce söylenenleri anlamaya başlamıştır ve yapabildiği kadar komutları yerine getirmeye çalışır. Bir yaşındaki bir bebeğe, “Hayır elleme!” dendiğinde bir duraklama yaşıyorsa bu sizi anladığını gösterir. Yani hiçbir kelime söylemese de konuşulanları kaydedip dil yeteneklerini geliştirmekle meşgul olabilir.
Kreş: Gündüzleri kreşte olan bir bebeğin evde bakılan bir çocuğa göre daha erken konuşması normaldir. Hem orada akranlarıyla ve kendisinden büyük çocuklarla birlikte sosyalleşmesi hem de çocuğun ihtiyaçlarının veya yaptırmak istediklerinin birebir çocuk bakımında olduğu kadar iyi anlaşılmaması bebeğin konuşmasını destekler. Yani öğretmen birçok çocuktan sorumlu olduğu için anne babalar gibi bebeğin tek hareketiyle ne istediğini anlamayabilir ya da bunu anlamaya zamanı olmaz. Bu da bebeği bir şeyleri konuşarak anlatmaya mecbur bırakır.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Bu Bebekler bir âlem - Ayzıt Uluat