Aşka İnanma Aşksız da Kalma
Aşk ve sevgiyle kuruldu yuvanız. Ama unutmayın ki her güzel şey gibi bunun da bir sonu var. Evliliğin aşkı öldürdüğü ezberinden değil, aşkı ehlileştirdiğinden bahsediyoruz burada. Sürekli ilk günkü gibi aşk ve muhabbetle devam edecek bir evlilik tahayyül edelim. Sevdiğinizden gelen en ufak bir eleştiri bile sizi yıkmaya yeter, sevdiğinizin hatalarını kırılmasın diye dile getiremezsiniz. Böylesi hassas ve kırılgan bir ortamda sorumlulukların nasıl yerine getirileceği büyük bir soru işaretidir.
Aşk ve muhabbet her evliliğin dayanak noktasıdır ama tek dayanak noktası olarak görülmeleri sorunludur. Eşler arasındaki aşka, sevgiye haddinden fazla anlam yüklemek, fazla dizi izlememizle ilgili olabilir. Gerçek dünyada aşka gerektiği kadar önem vermek, “Aşka inanma, aşksız da kalma” düsturunu benimsemek orta yolu bulmamıza yardımcı olabilir. Evlilikte orta yolu takip etmek ise sizi doğru sonuca iletecektir.
Aşkın terketmediği, sakince yer edindiği bir yuva -çokları buna aşkın sevgiye dönüşmesi diyor- o sevgiden çocuklarınızın da nasiplenmesine vesile olur. Diğer türlüsü sadece iki kişiliktir.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Evlilik Aynasında - Derya Şahin