Akîka Kurbanı Nedir? Şartları Nelerdir?
Mümin anne ve babaların yeni doğan yavruları için bilmesi gereken önemli uygulamalardan biri de akîkadır. Allah’ın emaneti, gönlümüzün huzuru, ailemizin neşesi evlatlarımız kitabımızın ifadesiyle “dünya hayatının ziyneti” hükmündedir. Böyle bir ziynete kavuşan aileler Asr-ı saâdet’ten beri akîka kurbanı kesmeye özen göstermişlerdir. Çünkü Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] cennet seyyidi torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin için akîka kesmiştir. Bu durumu bize Resûlullah’ın amcasının oğlu, âlim sahabi Abdullah b. Abbas [radıyallahu anh] şöyle haber vermektedir: “Allah Resûlü, Hasan ve Hüseyin için akîka olarak birer koç kurban etmiştir.” Peygamber Efendimiz ashabının da akîka kesmesini tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuştur: “Çocuğun akîkası vardır. Çocuk için kurban keserek kan akıtın ve kirini giderin.” Ekser ulema “kirini giderin” ifadesini bebeğin anne karnında büyüyen saçının kesilmesi olarak izah etmişlerdir. Zira Resûl-i Ekrem [sallallahu aleyhi vesellem] akîkayla ilgili başka bir hadisinde kurbanın ardından buna vurgu yapmış ve şöyle buyurmuştur: “Her çocuk akîkası karşısında rehindir. Yedinci gün onun için kurban kesilir, başı tıraş edilir ve ismi verilir.”
Akîka Yalnız Kurban mı?
Her ne kadar yalnız kurbanlık hayvana verilmiş bir isim olarak bilinse de bebeğin anne karnında büyüyen saçlarının ismi de akîkadır. Bu saçlar Peygamber Efendimiz’in tavsiyelerine göre doğumdan yedi gün sonra kesilir. Kesilen saçın ağırlığınca altın veya gümüş sadaka verilir. El kadar yavrunun başında bulunan birkaç telin şüphesiz bir ağırlığı olmaz. Üstelik altına gücü yetmeyenler için daha ucuz olan gümüşün de tavsiye edilmesi her müminin bu hususta bir şeyler yapabilmesine imkân tanımaktadır. Maddi durumu olanlar yüce Mevlâ’nın paha biçilmez nimetine bir şükür olsun diye aynı gün kurban keserler. Kesilen hayvanın etiyle ziyafetler ve ikramlar hazırlanır. Bebeğin anne ve babasını tebrik etmek, torununu, yeğenini görmek için uzaktan yakından gelen akraba ve dostlara kesilen hayvandan ikram edilir. Bu münasebetle verilen yemeğin ismi de “akîka”dır. Akîka yemeği evde gözle görülür bir bolluk ve berekete vesile olur. Böylelikle bebeğin rızkıyla ve bereketiyle gelmesi yakînen hissedilmiş olur. Nefis ve şeytan yeni doğan yavru üzerinden rızık endişesi oluşturmaya çalışır. Akîka kurbanı ve yemeği bu oyunu bozar. İlk günlerin telaşı hayır dualarla, bolluk, bereket ve sevinçle böylece geride kalır.
Akîka Kurbanının Hükmü
Hanefî mezhebine göre kurban bayramı kurbanının vâcip kılınmasıyla akîka kurbanının hükmü kaldırılmıştır. Bununla birlikte Hanefî ulema akîka kurbanının kesilebileceğini ve bunun müstehap (dinimizce güzel karşılanan işlerden) olduğunu söyler. Hanefî mezhebinden maddi imkânı olan müminlerin, müekked (kuvvetli) sünnet manasında olmasa dahi çocuğun gelişine sevinerek, Allah için kurban kesmesi ve misafirlerine ikram etmesi elbette güzeldir. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre akîka kuvvetli sünnetlerdendir.
Bilmekte fayda vardır. Akîka lugatta “bağı kesti, ayrıldı” gibi manalara gelir. Hadis-i şeriflerde çokça rastlanan “ukûk” (anne babayla bağı kesme) ifadesiyle “akîka” aynı kökten gelmektedir. Hz. Peygamber kesin tavır almamakla birlikte daha güzel bir isimlendirme olmasını arzu etmiş, akîka yerine “zebîha”, “nesîke” denebileceğine işaret etmiştir. Amr b. Şuayb [radıyallahu anh] konuyla ilgili şöyle bir olayı rivayet etmektedir: Resûlullah’a akîka hakkında soru soruldu. Allah Resûlü, “Allah ukuku sevmez” buyurdu.Şüphesiz bu ibarede akîka kurbanı reddedilmemiş, anne babayla bağı koparma ve isyan manasındaki isim benzerliği kastedilmiştir. Öte yandan her daim güzeli arzulayan, adı güzel kendi güzel olan Peygamber Efendimiz’in kelimeyi yasaklamadığı sahabenin bu kelimeyi kullanmaya devam etmesinden anlaşılmaktadır. Zira Allah Resûlü’nün kesin tavrı bulunsa sahabiler elbette bu ismi kullanmayı terkederlerdi.
Akika Kurbanı Ne Zaman Kesilir?
Müminler akîka kurbanı için borca girmemeli veya ailede darlığa neden olmamalıdır. Akîka kesmek isteyip de yedinci gün kesemeyenlerin on dördüncü gün, bu gün de kesemeyenlerin yirmi birinci günde kesebileceği söylenmiştir. Ayrıca çocukluk yılları içinde de kesilebilir denilmiştir. Kurbanın erkek veya kız için bir tane olması yeterlidir. Bununla birlikte dileyen erkek evladına iki tane de kesebilir.
Akîka deyince aklımıza tıraş, sadaka, kurban ve yemekten oluşan birkaç uygulama beraber gelmelidir. Her mümin imkânlarına göre tamamını uygulamaya çalışmalıdır. En azından yedinci gün bebek tıraş edilmeli, ağırlığınca sadaka olarak altın veya gümüş infak edilmelidir. Annenin ve bebeğin ilâhî yardıma ve korumaya en fazla muhtaç olduğu bu günlerde verilen böylesi bir sadaka elbette maddi ve manevi muhafazaya vesile olur. Akîkada da maksat anne babalar olarak hayat rehberimiz Allah Resûlü’nün sünnet-i seniyyesini takip etmek ve yavrularımızı doğduğu fıtrat üzere yetiştirmektir.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Selim Uğur - Hoşgeldin Bebeğim