Oblomovluk: Tembellik ve Erteleme Hastalığı
“Uyu Uyan, Ertesi Gün Yine Aynı Hayat”
Hayatları ile ilgili sürekli şikayet eden insanlarla zaman zaman karşılaşırız. Bu insanlar arkadaşları, aileleri, işleri hatta hemen hemen tüm hayatları ile ilgili olayları kendi kontrollerinde değil de başkalarının kontrolündeymiş gibi algılar, tüm yaşananları çevresel sebeplere bağlarlar. Dahası olup biten olayları salt kaderle ya da şanssızlıkla ilişkilendirerek hayatta hiçbir şekilde aktif rol almak istemezler. Halsizlikten ve hareketsizlikten farklı olarak bilinçli bir hareket kısıtlılığı yaşarlar. Bu daha çok bir tür uyuşukluk halidir. Problem çözme becerisi yeterince gelişmemiş ya da çözüme kafa yormaya üşenen bu insanlar, mevcut sorunun aslında kendilerinden kaynaklandığının farkındalardır. Fakat aksini gerçekleştirmek için harekete geçmezler. Biraz düşününce sıklıkla karşılaştığımızı fark edeceğimiz bu insanlar için uzmanlar, “Oblomov sendromu yaşıyor” diyorlar. Peki, nedir Oblomovluk? Gelin, birlikte bakalım.
Oblomovluk Nedir?
Adını, Rus yazar İvan Gornaçov’un yazdığı, Rus edebiyatının en önemli eserlerinden kabul edilen “Oblomov” kitabından almıştır. Gornaçov, kitabında yüksek matematik, hukuk, ekonomi okumasına rağmen baş karakterin beyefendilikten başka bir vasfı olmadığına dikkat çeker. Çünkü o bir Oblomov’dur.
Oblomovluk; bilinçli bir atalet içinde olma halidir. Oblomovların, yaşadıklarının ve yaşayacaklarının farkında, ileriyi görecek kadar uyanık ancak bir adım öteye gidecek cesareti kendilerinde bulamayan kişiler olduğu belirtilir. Çoğu Oblomov temel ihtiyaçlarını giderme dışında yataktan bile çıkmaz. Hayalperesttirler ama hayallerini gerçekleştirmek için adım atmak şöyle dursun, onların gerçek olmasından dahi korkarlar. Hiçbir şey için heves duymaz, harekete geçmezler. Hiçbir tutku, hiçbir uzak amaç, hiçbir güçlü girişim isteği bu insanları sürükleyip götüremez. Oblomovlar için yaşamak hayal kurmaktan, sonsuz bir zamanın parçasındaymış gibi sınırsızlıktan, hareketsizlik ve daimi bir dinginlik arayışından ibarettir.
Oblomovluk, bildiğimiz tembellikle karıştırılmamalıdır. Tembel kişiler işten kaçmakla mutluluk duyarken, Oblomovlar yaşadıkları ataletten rahatsızlık duyarlar fakat durumu düzeltmek için de hiçbir şey yapmazlar. Bu yüzden depresyona da daha yatkınlardır. Yani hayatta hiçbir şey yapmamalarına rağmen her şeyden şikayet eden Oblomovlar, mevcut durumlarını iyileştirmek için çabalamazlar. Onlara, “Bu halinin devam etmemesi için ne yapmalı?” diye bir soru yönelttiğinizde muhtemelen karşılık veremeyeceklerdir. Çünkü meselelere çözüm odaklı yaklaşmayı tercih etmezler, ne yapılması gerektiğine dair fikirleri yoktur. Siz onlara ne yapılması gerektiğine dair çok basit bir yol gösterin, yanıtları hazırdır: “İyi ama böyle hemen olur mu? Bu böyle gelmiş, böyle gider. Yok artık, bu toplumda hiçbir şey düzelmez!”
Oblomov Sendromuna Ne Kadar Yakınız?
Bir erteleme uzmanı olan Oblomovların bu özelliği bize o kadar da yabancı sayılmaz. Yumurta kapıya dayanıncaya kadar beklemek, işleri son güne bırakmak ya da ilerleyen bir tarihe sarkıtmak günlük hayatta yapmadığımız şeyler değil. Sıcak öğle vakti, teni okşayan bir rüzgarla huzur içinde geçen bir hayat hayal ederken, hayatımızı idame ettirmek için yerine getirmemiz gereken sorumluluklarımızdan şikayet etmek ve aksiyon alacak cesareti bulamamak da onlarla ortak bir noktamız olabilir. Sürekli mazeretler üretiyor, yapılacakları erteliyor, genel bir sıkıntı hali yaşıyor ve sanki her günümüzü dejavu yaşıyor gibi aynı şekilde sonlandırıyorsak, insanlarla yüzeysel ilişkiden öteye geçemiyor, gerçekçi bir iletişim kuramıyorsak dönüp kendimize bir bakmamız gerekiyor.
Oblomovluktan Kurtulmak Mümkün Mü?
Günümüzde Oblomovluk bir hastalık değil de belli olumsuz özellikleri bir arada yaşayan kişileri tanımlayan bir sendrom olarak nitelendiğinden, bunun doğrudan bir tedavisi olduğunu söyleyemeyiz. Ancak psikolojik hastalıklarda uygulanan terapi yöntemi, bu sendrom için de uygulanmaktadır. Psikoterapi genel olarak konuşma üzerine dayalıdır ve uygun görülen durumlarda grup terapisine de başvurulur. Depresyon ve farklı boyuttaki psikolojik hastalıklarla beraber görülmesi durumunda ilaç tedavisi uygulanabilir.
Esasen Oblomovluğun altında yatan ana sebep bulunarak, buradan çözüme ulaşmaya çalışılmalıdır. Tükenmişlik sendromu gibi stres kaynaklı sorunlar Oblomov sendromuna neden olduysa, stresi azaltan tedavi yöntemleri uygulanabilir. Genel olarak isteksizlik, tükenmişlik, akıldan geçen hiçbir şeyi hayata geçirememe gibi şikayetleri olanlar durum daha ciddi boyutlara varmadan bir an önce konuyla ilgili uzmanlarla görüşmelidir. Ve son olarak, insan bu çeşit bir atalete düşmemek için neden yaşadığını bilmeli, onu hayatta anlamlı kılacak asıl değeri keşfetmelidir. Gornaçov’un Oblomov kitabında geçen şu cümleler, bunu açıklar niteliktedir: ‘’İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. ‘Bugün nasıl yaşadım?’ sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün yine aynı hayat.’’
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Büşra Argum - Semerkand Aile Dergisi - Sayı:199 s.20