Namazı Bozan Durumlar Nelerdir?
İbadetlerde esas olan taabbüdiliktir. Taabbüdilik ise ibadet ve zühde ait amellerde ve bunların meşru kılınmasında, mükellefin kulluk ve teslimiyetini denemek (taabbud) dışında başka bir hikmetin gözükmemesi demektir. İbadetler nasıl emredildiyse o şekilde ifa edilmelidir. Onların yapılış şekillerini Kur’an ve sünnet belirlemiştir. Dolayısıyla ibadetler belli kurallar dahilinde ifa edilmek zorundadır. Bu kurallar ibadetin yapısal çerçevesini belirler ve bu sınırlar dahilinde kalındığı takdirde ibadetler geçerli olur.
Namazın diğer ibadetlere nazaran çok daha detaylı olması ve müminin hayatının tamamını kapsamasından -yani her gün beş defa tekrar ediliyor olmasından- ötürü, hakkıyla eda edilmesini sağlamak adına, eda edilişini beyan eden kurallar belirlenmiştir. Bu kuralların ihlal edilmesinin yanında namazın ruhuyla bağdaşmayan fiiller de namazı bozan davranışlar sayılmıştır. Bu fiiller işlendiği takdirde namazın iade edilmesi gerekir.
Şart ve rükünlerine uyularak kılınan bir namaza sahih namaz denir. Namazın şart ve rükünlerindeki bir eksiklik onu geçersiz kılar ve böyle bir namaz “fasid” veya “batıl” namaz olarak nitelendirilir. Örneğin abdestin tam alınmaması ya da necasetten taharetin yapılmaması durumunda bu namaz batıl olarak nitelendirilir. Bir de namaz esnasında yapılmaması yani kaçınılması gerekenler vardır ki, bunlara namazın “müfsid”leri adı verilir. Bunlardan birinin yapılması halinde namaz geçersiz yani fasid/batıl olur.
Namazı Bozan Durumlar Nelerdir?
Hanefilere göre başlanmış bir namazı bozan durumların başlıcaları şunlardır:
1- Namazda bilerek, yanılarak veya yanlışlıkla konuşmak namazı bozar. Konuşmak; birine seslenmek, hitap etmek şeklinde olabileceği gibi birine selam vermek, “merhaba” demek, verilen selama sözlü olarak karşılık vermek şeklinde de olabilir.
2- Namazda iki harften ibaret dahi olsa, namaz kılanın işiteceği derecede söz söylemek namazı bozar. Bu hususta kasıt, yanılma, uyuma ve hata halleri eşittir.
3- Huşu halinin dışında dünyevi bir sebeple ağlamak, inlemek namazı bozar; ancak kendine hakim olamayan hastanın inlemesinde sakınca yoktur.
4- Bir özür veya makbul bir sebep bulunmaksızın boğazı gürültü çıkararak temizlemek namazı bozar. Fakat zorlanmayarak kendiliğinden gelen bir öksürme, bir özür sayıldığından namazı bozmaz. Sesi düzeltip güzelleştirmek için veya namazda bulunduğunu bildirmek için veya kendi imamının bir kıraat hatasını düzeltmek için bunun yapılmasıyla namaz bozulmaz.
5- Namaza durduktan sonra ağza alınıp yenen şey susam tanesi kadar da olsa namazı bozar. Fakat namaz öncesinde yediği bir şeyden dolayı dişleri arasında kalan bir şeyi yutmak namazı bozmazsa da büyük yahut küçük herhangi bir şeyi çiğnemek, ağzında gevelemek namaza aykırı olduğu için namazı bozar. Dişlerin arasında kalmış olan bir kırıntı namaz içinde yutulursa, bakılır: Eğer en az nohut kadar ise namazı bozar. Bundan küçükse namazı bozmaz.
6- Namaza ait olmayan bir hareketi, bir özre mebni olmaksızın çokça yapmak, yani amel-i kesir namazı bozar. Amel-i kesir için net bir sınır çizmek zordur. Kimi alimlere göre namazdan olmayan bir hareketi iki elle birden yapmak, kimilerine göre bir hareketi üç defa peş peşe yapmak, tercih edilen diğer görüşe göre ise dışarıdan gözlemleyen kişide, namazda olunmadığı izlenimini verecek bir davranışta bulunmaktır.
7- Özürsüz olarak göğsünü kıbleden başka bir yöne döndürmek namazı bozar.
8- Namaz kılan kişinin kendi duyacağı bir sesle gülmesi namazını, başkasının duyacağı bir sesle gülmesi ise hem namazını hem de abdestini bozar.
9- Bayılmak, delirmek namazı bozar.
10- Avret yerinin bilerek açılması veya kendiliğinden bir rükün eda edecek kadar süreyle açık kalması namazı bozar. Miktar olarak ise Hanefilere göre avret olan bir uzvun dörtte birinin açılması namazın bozulması için yeterlidir.
11- Kişinin kendi iradesi dışında gerçekleşen şu durumlarda da namaz bozulur: Sabah namazını kılarken güneşin doğması, bayram namazını kılarken zeval vaktinin olması, cuma namazını kılarken ikindi vaktinin girmesi durumlarında namaz bozulur. Fakat öğle namazını kılarken ikindi vaktinin girmesiyle öğle namazı bozulmaz. Diğer vakit namazlarında da sonraki namaz vaktinin girmesiyle kılınmakta olan namaz bozulmaz.
12- Namazda, insanların sözlerine benzer bir şekilde dua edilmesi namazı bozar.
13- Namazda bir özür olmaksızın birbiri ardınca hiç durmadan en az üç adım atmak namazı bozar.
14- Ağızda bulunan bir şeker parçasının, namazda çiğnenmediği halde tadı boğaza gitse, bu da namazı bozar. Fakat namazdan önce yenmiş bir şeyin ağızda kalmış olan tadı, namaz içinde tükürükle boğaza gitse, bununla namaz bozulmaz.
Namaz Hangi Hâllerde Bozulabilir?
Namazı, mazeretsiz bozmak haramdır. Ancak bazı durumlarda namazı bozmak vacip, bazı durumlarda mübah bazen de müstehap olur. İnsan canına yönelik bir tehlike karşısında; mesela saldırıya uğrayan, ateşe, suya düşen bir insanın yardım istemesi halinde ona yardım etmek maksadıyla namazı bozmak vacip olur. Bir malın telef olmasını, çalınmasını önlemek gayesiyle namazı bozmak mübahtır. Tek başına namaz kılan bir kişinin, cemaatle namaz kılmanın faziletini kazanmak için namazı keserek, farza yetişmesi ise müstehaptır.
Bundan başka, başlanan bir namaz normal şartlarda bozulmaz. Ancak malı korumak, canı korumak ve önemli olan herhangi bir şeye zarar gelmesini önlemek amacıyla zaruri durumlarda farz veya nafile namaz bozulabilir. Bu itibarla, cemaatle namaz kılınırken bir kişinin bayılması, kalp krizi geçirmesi, silahla vurulması, düşme tehlikesi geçirmesi vb. durumlarda, yanı başındakilerin namazlarını bırakıp ona yardımcı olmaları gerekir. Namazlarını elbette daha sonra iade ederler. Diğer taraftan çocuğunun başına bir tehlike gelmesinden endişelenen veya ocaktaki yemeğin yanmasından korkan birinin de içindeki endişenin artması durumunda namazı bozması caizdir.
Farz olan bir namazı kılarken anne veya babadan birinin çağırması durumunda ilke olarak namazı bozmak gerekmez. Ancak anne baba veya başka birisi ciddi bir tehlike veya ihtiyaçtan dolayı kişiden yardım isterlerse, o takdirde kişi namazını bozar.
Nafile namaz kılmakta olan bir kimseyi, anne veya babası çağırdığında ise ciddi bir ihtiyaç olmasa bile kişi namazını bozar ve anne babasına itaat eder. Ancak anne baba çocuklarının namaz kılmasına karşı olduklarından ve namazını bozmak gayesiyle çağırırlarsa, onlara itaat etmek gerekmez. Bu istisna dışındaki hallerde anne babaya itaat etmek nafile namaza devam etmekten önce gelir. Bu hükmün delili ise Cüreyc kıssasıdır. Geçmiş ümmetler zamanında yaşayan bu kimsenin, nafile namaz kılarken kendisine seslenen annesine cevap vermediğinden annesinin bedduasını aldığı ve birtakım sıkıntılara düştüğü bizzat Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) tarafından haber verilmiştir. (Buhari, Enbiya 50; Müslim, Birr 7, 8)
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi Sayı:179 s.48