Kibritin Tarihi ve Yol Açtığı Toplumsal Hareketlilik
İnsanlık tarihi, icat edilip keşfedilen unsurlarla bir nevi ilerlemecidir. İnsan, kendi dünyevi hayatını kolaylaştırmak için, bu keşfedilen ve icat edilen unsurları da daha da geliştirerek insanlığın ortak kullanımına sunmuştur. İcat yahut keşfedilen unsurlar zamanla insanlar üzerinde çeşitli etkilere sahiptir. Bu unsurlar olmazsa olmaz gibi algılanarak kendinden önceki tarihi unutturma gibi yan etkilere yol açabilir. Fakat ne şekilde olursa olsun ortaya konan unsurların ardında büyük emek, büyük çaba vardır. Bu emek ve çaba ilk etapta bireysel bir biçimde kendini gösterirken daha sonra toplumsal bir boyuta dönüşür.
M.S. 577 yıllarında olduğu düşünülen bir buluşta kükürt emdirilmiş çam ağaçları, ateş yakmak için sürtünme kuvvetinden yararlanan insanlık için ateşi uysallaştırıp gerektiğinde yanında taşıması için bir vesile olmuştur. Bu durum insanlık için cesaret verici bir keşif, uzun yolculuklara çıkmak için bir girişim, kendini güvende hissetmesi için ilave güç hissiyatı vermiştir. Bilindiği gibi; insanlığın ateşi kullanması çağ atlatıcı bir eylem olarak değerlendirilir. Fakat ateşin gerektiğinde yakılıp kullanılabilecek olması da çok büyük bir lüks olarak değerlendirilmiştir. Bu nedenden, ateşi yanında taşımak için çabalayan insanlar, ilk ateşlerini sürekli canlı tutmanın zorluğunu yaşamış, bu zorluğu aşmak için de delgiler, yaylar, mercekler, çakmaktaşları gibi nesneleri keşfederek bunu ateş için araçlaştırmışlardır.
İlk Kibrit Kullanımı
İnsanlık tarihi, insanlığın ortak mirası olan bilgi ile birbirine eklenerek çoğalan bir zincirin halkaları gibidir. Özellikle bilim tarihi, keşfedilen ve icat edilenler üzerine yeni bilgilerin eklenerek ilerletilmesi veyahut çürütülmesine dayanır. Ateşin gündelik hayatta daha kullanışlı hale getirilmesi ve kolay kullanılması için kibritin keşfi büyük önem arz etmiştir. Çakmaktan ziyade kibritin yaygın olarak tüm dünyada kullanabilmesi, üretim ve kullanım kolaylığındandır. Ucuz maliyet ve işçilikle elde edilmesi de etkilidir. İlk kibrit kullanımının M.S. 577’lerde olduğu düşünülür. Bunlar kükürt bulaştırılmış çubuklardı. Hâlâ kullanılan kibritin bu günkü haline gelebilmesi çok aşama katetmesiyle olmuştur. Özellikle kimya alanında gelişmelerle, yanmayı sağlayan fosforun keşfi, kibritin tüm dünya piyasasına girmesine imkân vermiştir. Beyaz fosforun kibritte kullanılmasıyla kibrit kullanımı hem artmış hem de güvenlikli ve sağlıklı hale getirilmiştir.
Kibritin Bizdeki Serüveni
Osmanlı döneminde ilk kibrit fabrikası İkinci Abdülhamit Han Dönemi’nde “Küçükçekmece Osmanlı Kibrit Fabrikası” adıyla 1897 yılında kurulmuştur. Çeşitli nedenlerden imalat dönemi kısa sürmüş, bir süreklilik elde edememiştir.
“Societe Generale Allumetiere et Forestiere” şirketinin imtiyazıyla 1924 yılında Sinop Kibrit Fabrikası adıyla kurulan şirket, “Türkiye Kibrit İnhisarı Anonim Şirketi” markasıyla üretime başlamış fakat bu da çok uzun süreli olmamıştır. Bundan sonra Türk-Amerikan girişimcilerin ortak çabasıyla İstanbul Büyükdere’de üretimler başlar. Bu şirket daha sonra Tekel’in eline geçerek üretimler 1988 tarihine kadar devam etmiştir. Kibrit üzerinde devlet tekelinin kalkmasıyla Türkay, Çıra, Yak, Malazlar, Kav, Tekel, Kor, Klas gibi markalar kibrit üretimini artırarak iç piyasada daha yaygın kullanılmasını sağlar. İlk kibritlerin maliyet ve üretiminde kullanılan hammaddelerin erişiminin zor olması, kibrit fiyatlarının yüksek olmasına neden olsa da, giderek maliyetler düşmüştür. Üretim sürecinin endüstriyelleşmesi de buna katkı sağlamıştır.
Kibrit, yapılışı ve yakılışı, sunumu, kutulanması, renklendirilmesi ve hızlı erişimi nedeniyle insanlık tarihi açısından ateşin dizginlenmesi konusunda büyük öneme sahiptir. Çeşitli ağaçlar kibrit çöpü için kullanılsa da bu ağaçlardan en yaygını “yumuşak ahşap” denen ıhlamur ve titrek kavak gibi ağaçlardır. Kibrit kutuları, gerek tarihî özellikleri dolayısıyla efemera olarak değerlendirilen ve bir dönemin reklamcılık alanında da çokça kullanılan görseller, semboller, renklerle albenili bir hale getirilen özelliklerle tüketicilerin karşısına çıkmıştır. Kibriti yakmak için kutuya kırmızı fosfor, cam tozu, kum tozu ve yapıştırıcı ile bir alan hazırlanması kibritin kullanışlılığını arttırmıştır. Bu, kimya ve endüstrinin ilerlemesinin bir sonucu olarak endüstri tarihinde yer edinmiştir.
Sanayi, Kibrit Fabrikaları ve Hareketlilikler
Sanayi Devrimi, küresel çapta bir değişim ve dönüşümü sağlayan, tarım ekonomisinden ve üretim ilişkilerinden makine ekonomisine geçiş süreci olarak tanımlanmaktadır. 19. yüzyılda Batı Avrupa ülkelerinde meydana gelen bu süreç daha sonra dünya geneline yayılmıştır. İlkin İngiltere’de başlayan bu süreci başlatan temel etmenler; demir üretimi, buhar makinesi ve tekstil sektörüdür. Makinelerin ve aletlerin dayanıklılığı, uzun süre kullanım sağlaması düşüncesi, demir üzerine yoğunlaşmayı sağlamış, demir cevherinin kok kömürüyle ilk kez ergitilmesi 1709 yılında Abraham Darby isimli bir demirci tarafından gerçekleştirilmiştir. İngiltere’de bol miktarda bulunan kömür ve demir madenine piyasa talebinin artmasıyla maden sahaları genişlemiş, bu madenlere ulaşmak için de farklı çalışmalar gerektirmiştir. Özellikle maden kuyularındaki suyun tahliyesi için çözümler üretmeye çalışan madenciler, buhar makinesini icat etmişlerdir. İlk buhar makinesi kullanımı 1698 yılında Thomas Savery adlı mühendis tarafından su tahliyesi amacıyla kullanılacak pompa için uyarlanmıştır. Buhar makinesinin diğer makinelerle birlikte kullanımı yaygınlaşınca makine üretimi artmıştır. Ardından sanayide devrim niteliğinde gelişmeler olmuştur.
Sanayideki tüm gelişmeler kibritte de bir standartlaşmayı sağlamış, aynı uzunluktaki kibrit çöplerine aynı oranda ecza sürülmüş ve vasati 40 çöp denerek paketleme de buna göre yapılmıştır.
Kibrit İşçileri
Kibrit imalatı esnasında kimyevi ürünlerin kullanılması, bilhassa fosforun yaptığı etki, işçiler üzerinde zamanla ortaya çıkmıştır. Özellikle bir tür kemik hastalığının oluşmasına neden olmuştur. Batı’da kibrit işçileri genellikle kadın ve çocuklardı. Vahşi kapitalizm dediğimiz sadece en üst perdeden kâr amacı güderek insan sağlığına, hayatına ve itibarına asla değer vermeyen anlayışın tasallutu altındaki kadınlar ve çocuklar, gayri insanî çalışma koşulları altında on dört saate varan mesaileriyle kibrit üretmiş, bu da tepkilerin oluşmasına neden olmuştur. Fosforun zehirli olduğu, dolayısıyla bu kimyevi maddeyle uzun süre hemhal olanlardan rahatsızlıkların ortaya çıkıp sağlığını kaybedenlerin artması neticesinde iş bırakma eylemleri başlamıştır. Bu grevler neticesinde diğer sektörlerdeki durumlar da gözden geçirilmiş, bir nevi domino etkisi göstererek çeşitli alanlarda toplumsal hareketlenmeler başlamıştır.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Mostar Dergisi sayı:215 s.18