SORU
Merhaba,
Eşim kusurları olduğunu kabul etmeyen bir insan. Kendisini kusursuz ilan etmiyor ama hiç eleştirilmesin istiyor, eleştirince de hemen reddediyor söylediklerimi. Küslük yaşandığında ona hiçbir evlilikte sorunun tek taraftan kaynaklanmayacağını, onun da bazı hataları olabileceğini anlatmak o kadar zor ki. Eleştiri duymak istemeyen birine sıkıntımızı nasıl anlatmalıyız?
Leman…
CEVAP
Hepimiz bazen haksız yere kendimize yapılmış bir eleştiriye alınabilir; özellikle bu eleştiri yapıcı değilse, sadece yargılama ve aşağılama barındırıyorsa isyan edebiliriz. Sizin de söylediğiniz gibi sorunlar genelde tek taraftan kaynaklanmaz. Birbirimize hatalarımızı elbette söyleyeceğiz ama eleştirdiğimiz kişinin olumsuz tavrına takılıp kalmamamız, eleştirimizin içeriğine, yapılış şekline de bakmamız gerekir.
Öncelikle hiç eleştiri kaldıramayan kişileri düşünelim. Neden onların iyiliği için kibarca söylediğiniz bir söz bile size küslük ve kırgınlık olarak geri gelir? Bu, gerçekten kişinin mükemmel olduğuna inandığı için midir, yoksa mükemmel olamamaktan korktuğu için midir? Evet, doğru tahmin ettiniz, yapıcı eleştirileri bile kaldıramayan kişilerin meselesi sizinle değil, eleştiri doğru çıkarsa kabul edemeyecekleri benlikleriyle ilgili olabilir. Ancak onları mükemmel diye bir şeyin olmadığına kolaylıkla inandıramazsınız. Siz bir eleştiri yapmışken, o belki yüz eleştiri yapar kendi içinde. Kendine ve size dair olumsuz yargıları olduğu için bu yargılardan kaçınmaya çalışıyor olabilir. Ancak kendisi üzerinde çalışmadığı sürece, bir başkasının düşünce hatalarını değiştirmeniz mümkün değildir.
Peki siz bu süreçte ne yapabilirsiniz? Öncelikle eleştirilerinizin yıkıcı değil yapıcı olmasına dikkat edebilirsiniz. Bazen insan öfkesini ya da acısını yatıştırmak, otoritesini ve gücünü göstermek, kendi eksiğini inkar etmek için karşıdakini eleştirebilir. Suçlama ve aşağılama içeren eleştiriler, yapıcı eleştiri değildir. “Sen şunu yaptın, suçlusun” yerine “O anda ben şöyle hissettim” diye “ben” diliyle kendinizi ifade ederseniz, karşılaştığınız olumsuz tepkinin azaldığını fark edersiniz. Eşinize öneriler sunmadan önce onu olduğu gibi kabul ederseniz ve böyle bir duyguyla önerilerinizi sunarsanız, eleştiriyi onun kişiliğine değil, davranışlarına getirdiğinizi anlayabilir.
Peki, eleştirilerinizin eşiniz için pratikte bir faydası olduğuna emin misiniz? Yapıcı bir eleştiri aynı zamanda uygulanabilir olmalıdır. Dinleyenin eleştiriye salt olumsuz bir anlam yüklememesi için hem olumlu hem olumsuz gözlemler içermelidir. Yani eşinizin iyi yönlerini fark ederek onu motive ederseniz, küçük bir öneriye artık eskisi kadar tepkili yaklaşmayacaktır. Son olarak, kendi duygularınızı da sorgulayın. Duygularınızı ne kadar saklamaya çalışsanız da beden dilinizle kendinizi ele verirsiniz. Eleştiriyi düşmanca değil, dostça hislerle yaptığınıza ve doğru zamanda yaptığınıza -örneğin stresli ve yoğun bir zamanda değil- dikkat etmelisiniz. Zaten bütün bunları yaptığınızda muhtemelen eşiniz söylediklerinizi birer eleştiri değil, öneri olarak görecek ve bu eleştirileri tolere edebilecektir.
Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Semerkand Aile Dergisi Sayı:172 s.30