Görüş Bildir

Atasözü nedir ve özellikleri nelerdir?

Atasözü nedir ve özellikleri nelerdir.

Atasözü, bir toplumun geniş bir zaman dilimi içinde görüşü, duyuşu, düşünüşü, eleştirisi, özlemleridir. Dilimiz, inancımız, olaylara bakış açımız, ahlâkımız, yorum ve çözümlerimizdir. Dünden bugüne, bugünden yarınlara en sağlıklı ve en sağlam sağduyu köprüsüdür. 

Kişisel ve kurumsal korkulardan uzak, toplumsal ve tarafsız yargılardır. Atasözleri, toplumun ve zamanın sabırlı ve duyarlı denetimiyle, yeni sözler kazanarak genişlemeye devam etmektedir. Bu süreç, söz gruplarını ya atasözü haline getirir ya da eler. Bu kitapta söz grupları ile atasözleri birbirinden ayrılmamıştır. 

Atasözleri, demokrasinin anlam ve süreci gereği, kişisel yargı ve düşünceler değil sosyal ve tarihî gerçeklerdir. Türk tarih ve kültürünün ortak değeridir. Siyasî veya ekonomik yapı, ona müdahale edememiştir. Halkın yargı ve görüşü olduğu için, güçlenerek varlığını sürdürmüştür. Sonuçta atasözlerine güç, makam ve mal değil, toplumsal deneyim ve gerçekler yön vermiştir.

Atasözü ne demek.

Atasözleri halkın doğal ve içten yargılarıdır

 

Atasözleri, her türlü kalıplara rağmen, dilin canlılık özelliğine uygun olarak daha güzel bir ifadeye doğru, kabuğunu, kuralları ve kuralcıları zorlamaktadır. “Azıcık aşım kaygusuz başım” olarak kayıtlara geçen atasözünde uygulamada kaygusuz yerine “kaygısız” denilmektedir. Bunu yazıya aktarmak bir anlatım bozukluğu sayılsa da dil, doğal ve canlı bir organizma olarak atasözlerini daha iyi bir ifadeye doğru zorlamaktadır. Artık kalıplaşmış sözler olan atasözlerinin bazıları yeniden ifade edilmelidir. Süreç içinde ortaya çıkan yeni kullanıma, anlamsızca karşı çıkılmamalı, her değişim anlatım bozukluğu olarak görülmemelidir. Değişimin yönü ve biçimi, dilin sahibi olan topluma bırakılmalıdır. 

Atasözleri, doğal olayların yanı sıra öznel ve ahlâkî değerleri de ele alır. “Dut giyinince soyun, soyununca giyin” atasözü nesnel bir yargıyı gözleme dayalı olarak ifade ederken; “Utananın oğlu kızı olmamış” gibi bir atasözü de öznel konuları genel gerçek olarak sunabilmiştir. 

Atasözleri halkın doğal ve içten yargılarıdır. Özdeyişler, atasözleri kadar tarafsız, sağduyulu ve kalıcı olamaz. Ancak özdeyiş sahipleri, atasözlerini doğuran ve yoğuran kültür içinde buluşursa toplumsal ve tarihî denetimden geçerek bir atasözü gibi varlığını sürdürebilir. Topluma, tarihe ve kültüre ters düşerse iktidarlar, devletler veya idareler kadar ömrü olur. Bazı özdeyişler öylesine bu dokuya uygun düşer ki atasözü gibi yıllarda ve dillerde varlığını sürdürür. 

Atasözü ve anlamı. Türkçe atasözleri.

Atasözleri, görünüşte gerçeklerle çelişebilirler

 

Atasözleri, görünüşte gerçeklerle çelişebilirler. Sözün içeriğine bakılmalı, derinlemesine düşünülmeli, toplumun tepki olarak ifade ettiği gerçekler, savunulan bir yargı sanılmamalıdır. Meselâ, “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” ifadesi, görünüşte tarihî ve kültürel değerlerimizle taban tabana zıttır. Burada bazı devlet adamlarının ve kişilerin yanlışı konusunda saptama yapılarak tepki gösterme vardır. Kendisi gibi yiyici olmayanları cezalandıran, devlet malını ortaklaşa yağmalayanları ödüllendiren, devleti koruyanı domuz gibi aşağılayan kişiler eleştirilmekte, toplum uyarılmaktadır. İşte bu atasözü, bir yargı değil tepkidir. Yani bu sözden devletin malı denizdir, onu herkes yemeli, ondan faydalanmamak ahmaklıktır, anlamı çıkmaz. Burada bir karşı çıkış ve yanlışı tespit vardır. 

“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” ifadesi yalan söyle de kurtul anlamına gelmez. Doğruları söyleyenin bedelini ödemeye hazır olması istenmektedir. Doğru söyleyenlerin desteklenmediği ve korunmadığı için bulundukları yeri terk etmek zorunda kaldıkları ifade edilmekte ve bu duyarsızlık ince bir ifadeyle eleştirilmektedir. “El öpmekle dudak aşınmaz” ifadesi, gerektiğinde el etek öp anlamında değildir. Burada, herkesin yapabileceği basit ve değersiz bir davranış olduğu kastedilmiş; mücadele edenler, el etek öperek haksızlık yapacak olanlara karşı uyarılmıştır. Bu tür sözleri, özenle ele almak gerekir. 


Atasözü örnekleri. Atasözü nasıl yazılır.

Atasözleri arasında görünüşte bir çelişki vardır

 

Atasözleri arasında görünüşte bir çelişki vardır. Anadolu insanı, değerlerinde soğuk- sıcak, iyi-kötü, doğru- yanlış gibi sınırlı ve tek renkli yargılamada bulunmaz. İki karşı değer arasındaki yüzlerce ayrıntıyı görür. Sonuçları da işin yapılış niyeti ve eylemin niteliğine göre değerlendirir. “İyilik yap, iyilik bul” ve, “Merhametten maraz doğar” atasözleri çelişik değildir. Eylemin yapılış ve amacına bağlı iki farklı sonucu ifade eder. Yani bu sözle, “Bir kişi Allah için bir iyilik yaparsa her ne olursa olsun Allah onun bu yaptığını karşılıksız bırakmaz ve mutlaka bu iyiliğin karşılığını görür” denmek istenilmiştir. Bu, “İyilik yap iyilik bul” olarak ifade edilirken, çıkar için yapılan iyiliklerin, iyiliğe bağlı girilen beklentilerin, iyiliğin bedelini bir insandan bekleyenlerin durumu da, “Merhametten maraz doğar” sözüyle ifade edilmiştir. İşte Allah için yapılan iyilikle çıkar için yapılan iyilik aynı olmadığı için bu iki atasözü kullanılmış; atalarımız bu ayrıntıyı bu iki atasözü ile ifade etmiştir. 

Atasözleri, bizim tarihimizin, kültürümüzün, maddî ve mânevî dokumuzun özenle el birliği ile dokuduğu bir kilimdir. Herkes, her konuda, kendine ve yarınına atalar aynası olan atasözleri ile çeki düzen vermeli, bunlarla önünü ve gönlünü aydınlatmalıdır.
 

Aşağıdaki kaynaktan faydalanılmıştır:
Konularına Göre Açıklamalı Atasözlerimiz - Adem Sertel



nizami hayat logo